Yayınlanma Tarihi: 14 Haziran 2013 Cuma

Üniversitemizde Sağlıklı Yaşam Toplantılarında, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Anlatıldı

Üniversitemiz Sağlıklı Yaşam Toplantıları kapsamında “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)” başlıklı konferans Üniversite ve Hastanemizin üst düzey yöneticileri, sağlık çalışanları yanı sıra halkın katılımıyla 12 Haziran 2013 Çarşamba günü gerçekleştirildi. Üniversitemiz Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Şebnem Gülen, toplantının açılış konuşmasını yaparak yaşadığımız bölge itibariyle önemli bir sağlık sorunu olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hakkında bilgilendirme amaçlı planlanan toplantıdan sonra tıp fakültesi olarak halkı bilgilendirmek amaçlı da “Sağlıklı Yaşam Toplantıları” nı düzenlemeye devam edeceklerini söyledi.

T.C. Sağlık Bakanlığı Hitit Üniversitesi Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Konferans Salonu’ndaki toplantıya konuşmacı olarak Hitit Üniversitesi Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Uzm. Dr. Fatih Karadağ ve Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Taylan Özkan katıldı. İlimizde endemik olarak görülen ve temel olarak kene tutunmasıyla geçen KKKA’nın kliğini, tanısı ve tedavisi üzerine temel bilgiler veren Uzm. Dr. Karadağ, bu hastalık nedeniyle Hitit Üniversitesi Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde her yıl yüzlerce hastanın izlendiğini belirterek kendi deneyimlerini paylaştı. Bu hastalığın özellikle kırsal alanda tarım ve hayvancılık sektöründe çalışan insanlar için önemli risk oluşturduğunu ancak kan ve vücut sıvılarıyla bulaş nedeniyle sağlık çalışanlarının da tehdit altında olduğunu ve hastane bazında alınması gereken önlemleri vurgulayan Uzm. Dr. Karadağ, günümüzde halen etkili bir aşısı ve tedavisi olmayan hastalıkla mücadelede korunmanın esas olduğunu belirterek konuşmasını tamamladı.

Hastalığın geçişinde temel aktör olan keneler hakkında çarpıcı bilgiler veren Hitit Üniversitesi, Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşegül Taylan Özkan, kenelerin çevreden tamamen yok edilmesinin imkansız olduğunu hatta böyle bir girişimin hem çevre hem de diğer canlılar için son derece zararlı olduğunu belirtti. Öncelikle kenenin vücudumuza tutunmasını önlemek gerektiğini bu amaçla kırsal alanlarda dolaşırken pantolon paçasını çorabın içine sokmak, mümkün olduğunca kapalı ve açık renk giysiler giymek gibi son derece basit önlemler alınabileceğini bildiren Doç. Dr. Taylan Özkan, buna karşın vücudumuza kene tutunmuşsa zaman geçirmeden çıkartılması gerektiğini vurguladı. Kenenin çıkartılması sırasında ezilmemesi, patlatılmaması, üzerine herhangi bir şey sürülmemesi konusunun önemle altını çizen Doç. Dr. Taylan Özkan, uygun kene çıkartma metotlarını oturumcularla paylaştı.

Kenelerin yalnızca KKKA geçirmediğini başka hastalıkları da bulaştırabildiğini, bu nedenle vücudumuzdan keneyi çıkartsak dahi 10 gün süre ile ateş, bulantı, kusma ve ishal vb. şikayetleri olması halinde hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini vurgulandığı toplantının sonunda dinleyicilerin soruları yanıtlanarak, son derece yararlı olduğu düşünülen bu toplantıların devam etmesi temennisiyle oturum kapatıldı.


HIZLI ERİŞİM

Instagram Twitter Facebook Youtube