Yayınlanma Tarihi: 31 Mart 2016 Perşembe

YÖK’te “Devlet Üniversitelerindeki Hastanelerin Durumları, Sorunları ve Çözüm Önerileri Toplantısı” Düzenlendi

Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal ve Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç'ın katılımıyla, tıp fakültesi olan devlet üniversitelerinin rektörleri, bu üniversitelerin tıp fakültesi hastanesinden sorumlu rektör yardımcıları ve tıp fakültesi dekanları ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mete Dolapçı katıldı.

Toplantıda devlet üniversitelerindeki hastanelerin durumları ve sorunlarına ilaveten yükseköğretimdeki son gelişmeler görüşüldü.

Toplantının açılış konuşmasında üniversitelerin bölgesel kalkınmaya katkılarının arttırılmasına yönelik bir süreç başlattıklarını belirten Saraç, üniversitelerin kendi misyonlarını gözden geçirmeleri, kurumsal farklılık ve çeşitliliğe yönelmeleri, üniversite olmanın şümullü yapısından uzaklaşmadan belli alanlarda temayüz etme gayreti içinde olmalarını istedi. Bu adımın yani "misyon farklılaşması" kavramının, Kalite Kurulu ile birleştiğinde Yükseköğretimde önemli yapısal değişim sürecini başlatacağını belirten Saraç, "Yeni YÖK" olarak yapılan çalışmalardan bahsetti.

Sağlıkta dönüşüm programının ana aktörleri olan tıp doktorlarının ve tüm sağlık çalışanlarının eğitildiği üniversite hastanelerinde yoğun sorunlar yaşandığını belirten Başkan Saraç, eğitimin kalitesinde olumsuzluklar yaratmadan sorunlara hep birlikte ve acil olarak çözüm bulanabileceğini vurguladı.

21. yüzyılın başlarında 3. nesil tıp eğitimini ve sağlık hizmetlerini profesyonel yetkinlik ve global bilgiye dayalı, performans temelli yaklaşım yürütmekte olduğunu belirten Başkan Saraç, tıp fakültelerinde bu eğitimin verildiği yerin üniversite hastaneleri olduğunu, bu eğitimi verirken eğitim araştırma dengesini ve eğitim hizmet dengesinin özenle korunması gerektiğinin bilincinde olduklarını belirtti. 

93 Tıp Fakültesinde 52 bin öğrenci, 12 bin öğretim üyesi bulunduğunu belirten Başkan Saraç, bu fakültelerin yeni açılanlarında sıkıntılı süreçler yaşandığını, alt yapı sorunları kadar öğretim üyesi bulmakta da yoğun zorluklarla karşılaşıldığının altını çizdi.

Saraç, devlet üniversite hastanelerinin başlıca sorunlarına çözüm önerileri olarak ilk aşamada akla gelen muhtemel çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı: 

"Başta özellikli sağlık işlemleri olmak üzere SGK tarafından ödenen tıbbi işlem fiyatlarının (SUT) gözden geçirilmesi. Üniversite hastanelerinde yoğun yaşanan uzman hekim, araştırma görevlisi ve özellikle hemşire ve diğer yardımcı sağlık personeli açığının kapatılması. Denge tazminatının özel bütçeden karşılanması. 4B'li çalışan maaşlarının ve hizmet alım bedellerinin özel bütçeden karşılanması. Sağlık Bakanlığı üzerinden tıbbi malzeme temini. Hastanelerde yeni teknolojileri çağdaş ve modern anlayışla halkın hizmetine sunabilmeleri, eğitim araştırma hizmetlerini daha kaliteli verebilmeleri için tıbbi cihaz ve teçhizat için yeterli desteğin sağlanması. Elbette üniversite hastanelerinin de yasal zemininin yeniden tespiti, etkin ve daha verimli yönetişim modelinin ortaya konması da eş zamanlı olarak düşünülmelidir."

Başkan Saraç, konuşmasında özet olarak taleplerini şu şekilde belirtti: "Üniversite hastanelerinin kimliğini koruyan ve verdiği ciddi hizmetlerin önemini ortaya koyan bir anlayışla, kaliteli eğitim ve sağlık hizmetlerinden ödün vermeyen yeni bir kaynak yönetiminin ortaya konulmasıdır."

YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç'ın konuşmasının tamamı için tıklayınız.

Başkan Saraç'ın konuşmasından sonra kürsüye çıkan Maliye Bakanı Naci Ağbal, Üniversite bütçelerinin olabildiğince performans esaslı bir yapıya kavuşturulması gerektiğini belirtti. 

Yerli ilaç sanayisinin gelişmesi için düzenlemeler yapacaklarını belirten Bakan Ağbal, bu alanda önemli teşvikler getirileceğini, Türkiye'nin ilaç ve tıbbi cihaz alanında kendi ihtiyaçlarını karşılamakla yetinmeyip ihracatçı ülke konumuna gelmesi gerektiğini ve bu konuda üniversitelere çok büyük rol düştüğünü vurguladı.

Nitelikli eğitimi, kalkınmanın en öncelikli unsuru olarak belirlediklerinin altını çizen Ağbal, yükseköğretime erişim noktasında da önemli mesafe kat ettiklerini dile getirdi. Hükümet olarak yeni kurulan üniversitelere önemli kaynak ayırdıklarını belirten Ağbal, "Bugüne kadar 25,5 milyar lira sadece yeni kurulan üniversitelerin altyapı ve bina inşaatları için harcamışız." dedi.

Gelecekte yükseköğretim alanında gerçekleştirilmesi düşünülen çalışmalar hakkında da bilgi veren Ağbal, yeni Yükseköğretim Kanununun hazırlanarak Meclis gündemine getirileceğini ifade etti. Üniversite bütçelerinin nasıl olması gerektiği konusunun zaman zaman gündeme geldiğini dile getiren Ağbal, "Aslında klasik bütçe sistemi. Üniversite bir teklif veriyor, hükümet bir tavan belirliyor ve o tavanın içerisinde veriyoruz. Performansa dayalı bir bütçeleme sistemimiz yok ya da belirli hedeflere göre ilave kaynak veren bir sistemimiz yok. Üniversite bütçeleri olabildiğince performans esaslı bir yapıya kavuşturulmalı." dedi.

Geçmiş yıllar ile kıyaslandığında vatandaşların sağlık hizmetlerine daha hızlı bir şekilde erişebildiklerini kaydeden Ağbal, evde sağlık hizmetlerini de yaygınlaştırma noktasına geldiklerini söyledi. Ağbal, üniversitelerin de evde sağlık hizmetlerine katkı sağlayacağını düşündüğünü dile getirdi. Şehir hastaneleri konusuna da değinen Ağbal, şehir hastanelerini kamu-özel işbirliği ile inşa edeceklerini hatırlattı.

Türkiye'yi, sağlık alanında yakaladığı ivme nedeniyle, bölge ülkeleri için cazip bir sağlık üssü haline getireceklerini anlatan Ağbal, turizmin ülke ekonomisi için önemli bir sektör olduğunun altını çizdi. Turizm faaliyetlerinin belli bölgelere yığılmış durumda olduğuna dikkati çeken Ağbal, konuşmasına şöyle devam etti: "Halbuki Türkiye, sahip olduğu kaynaklar ve insan gücü, özellikle sağlıkta geldiği nokta itibariyle hem yakın bölgenin hem de İskandinav ülkeleri başta olmak üzere nüfusu yaşlanan ülkelerin sağlık hizmetlerinin karşılanması noktasında çok ciddi bir çekim merkezi konumunda. Sağlık turizmi alanında bir eylem planını yakında açıklayacağız. Umuyorum ki üniversitelerimiz de yeni dönemde sağlık turizmine ciddi katkı veren birer mekan haline gelecekler."

"Devlet Üniversitelerindeki Hastanelerin Durumları, Sorunları ve Çözüm Önerileri Toplantısı", açılış konuşmalarının ardından soru-cevap şeklinde devam etti.



HIZLI ERİŞİM

Instagram Twitter Facebook Youtube