Yayınlanma Tarihi: 10 Şubat 2019 Pazar

5. Disiplinlerarası Yüksek Lisans Programımız “İleri Malzemeler ve Nanoteknoloji Programı” Onaylandı

Nanobilim, en az bir boyutun nanoölçekte olduğu ileri malzemelerin ve/veya süreçlerin biyoloji, kimya ve fizik gibi çeşitli disiplinlerde incelenmesidir. Nanoteknoloji ise olduça yeni, ancak geleceğe yön verecek boyutta çok geniş bir uygulama alanine sahip bir teknolojidir. Dolayısıyla bu teknolojide kimya, biyoloji, fizik, malzeme bilimleri ve mühendislik alanları birbirlerine yakınlaşmak suretiyle disiplinler arasındaki bir alan ortaya çıkar. Dünya ülkelerinin toplam nanoteknoloji Ar-Ge harcamalarına baktığımızda, bu alanda ABD’nin açık ara ön sırada yer aldığını ve onu sırasıyla Güney Kore, Almanya, Japonya, Fransa ve Rusya’nın izlediğini görmekteyiz. Birçok farklı disiplinden araştırıcının çalıştığı Amerikan Ulusal Laboratuvarlarında yürütülen çalışmaların çoğu, ileri malzemeler ve nanoteknoloji alanındadır. Avrupa’nın en büyük Ar-Ge programı olan Ufuk 2020’de 3,5 milyar Avro ile en büyük payı ‘Nanoteknoloji, İleri Malzemeler ve İleri İmalat ve İşleme Teknolojileri programı’ almaktadır. İleri malzemeler ve nanoteknoloji alanınındaki gelişmeler akıllı telefonlar, akıllı nanokompozit malzemeler, biyosensörler, daha küçük ve daha hızlı bilgisayar çipleri gibi birçok ileri malzeme ve teknolojileri ortaya çıkarmıştır. 

Son yıllarda yoğun Ar-Ge çalışmaları gerçekleştiren Güney Kore’de nanoteknoloji çalışmaları için bilişim, iletişim ve enerji sektörleri ön plana çıkmaktadır. Çin’in bu alandaki Ar-Ge çalışmaları daha çok savunma sanayii alanında yoğunlaşmıştır. Ekonomisinin temeli elektronik sektörüne dayanan Japonya’da nanoteknoloji ulusal strateji kapsamında desteklenmektedir.

Ülkemizde nanoteknoloji alanındaki çalışmalar, ayrılan bütçe ve çalışma sayısı açısından yukarıda ifade edilen ülkelerden oldukça gerilerdedir. Bununla birlikte, ülkemizde son dönemlerde nanoteknolojiye yönelik Ar-Ge çalışmaları özellikle açılan bazı araştırma merkezlerinde ve üniversitelerde yürütülmektedir. Ayrıca nanoteknoloji projeleri ve firmaları kamu tarafından desteklenmektedir. Ancak toplam destek tutarları, hala OECD ortalamasının altındadır. 

Belirlemiş olduğu 2023, 2053 ve 2071 hedeflerini büyük bir kararlılıkla gerçekleştirmek isteyen ülkemizin diğer alanların yanında teknolojik anlamda nanoteknoloji alanında gerekli çalışmalarla ön plana çıkması elzem bir durumdur.  Ülkemizde bu alanda başlatılan çalışmaların süratle genişletilip çeşitlendirilerek sürdürülmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, geleceğin teknolojisi olarak kabul edilen nanoteknoloji alanında mevcut gelişmeleri yakalamak, çeşitli ulusal programlar ve yatırımlar ile bu teknolojide rekabet edebilecek düzeye gelmek hedeflenmektedir. Diğer bir önemli husus ise, üniversitelerde konuya ilişkin yapılan akademik çalışmaların sanayi ile birleştirilerek çalışmaların eşgüdümlü bir şekilde yürütülmesidir.

Rektörümüz Prof. Dr. Alkan “Nanoteknoloji alanındaki akademik çalışmalar takip edilerek üst seviyede yüksek teknoloji ve katma değeri yüksek ürün ve hizmet geliştirmek öncelikli hedefimizdir.”

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, “Nanoteknoloji, bilinen diğer teknolojilere kıyasla çok daha fazla bilimsel araştırmalara gereksinim duymaktadır. Bu da, Üniversitemizde son yıllarda başarı ile yürütülen Üniversite-Sanayi İşbirliği çalışmalarının, nanoteknoloji alanındaki bilimsel gelişmelerin Ar-Ge çalışmalarına uygulanabilirliği açısından önemini artırmaktadır. Bunun yanında, yüksek teknoloji ürünlerin uluslararası rekabette belirleyici bir faktör olması da nanoteknolojiye duyulan gereksinimi ve bu alanda yapılacak olan çalışmaların stratejik önemini arttırmaktadır. Nanoteknoloji alanındaki akademik çalışmalar takip edilerek üst seviyede yüksek teknoloji ve katma değeri yüksek ürün ve hizmet geliştirmek bizim ve ülkemizin öncelikli hedefidir. Mevcut durumda dünyadaki gelişmeleri takip etmek ve uluslararası standartları yakalamak için bu alandaki disiplinlerarası işbirliğini güçlendirmemiz gerekmektedir. Çok geniş bir yelpazeye yayılmış uygulama potansiyeli ile nanoteknoloji, disiplinlerarası bir alan özelliği taşımaktadır. Bu kapsamda ülkemizin ulusal nanoteknoloji stratejisinin oluşturulmasına katkıda bulunacak eğitim programlarının açılması çok büyük önem taşımaktadır. Yetkin akademik personelimizle belirlenen hedefe ulaşmada üzerine düşeni yerine getirmeye çalışan Üniversitemiz, disiplinler arası eğitim vermek üzere “İleri Malzemeler ve Nanoteknoloji Tezli Yüksek Lisans Programı” açılması yönündeki teklifini Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına yapmış ve Yükseköğretim Yürütme Kurulu da teklifimizi değerlendirerek uygun bulmuştur. Program Üniversitemize, ilimize, ülkemize ve bilim dünyasına hayırlı olsun” dedi.

Ülkemizin 2023 vizyonu çerçevesinde bu programın hedefi, gelecek yıllarda insan yaşamını ve ekonomik faaliyetleri kökten değiştirmeye aday nanoteknoloji devriminin ortaya çıkaracağı teknolojik değişikliklerde etkin rol alabilecek bilimsel, teknolojik ve sanayi birikimine sahip olmaktır. Öğrencilere ileri malzemeler ve nanoteknoloji alanında çok disiplinli araştırma perspektifi kazandırmak, gelişen ve değişen dünyadaki bilimsel ve teknolojik önceliklere yönelik disiplinlerarası araştırmaları desteklemek, planlamak, koordine etmek, uygulamak, endüstriye projeler yaparak nitelikli lisansüstü öğrenciler yetiştirmek ve bu öğrencilerin akademik hayata ve/veya endüstriye kazandırılmasını sağlamak, programın temel hedefleri arasında yer almaktadır. 

Üniversitemiz Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde açılan İleri Malzemeler ve Nanoteknoloji Tezli Yüksek Lisans Programı ile 2011 yılında 11 olan lisansüstü program sayımız %282 artışla 42’ye, bu programlar içerisinde disiplinlerarası program sayımız da 5’e yükselmiştir. Yeni programımıza bu yıl ilk öğrenci alımı için çalışmalarımız tüm hızıyla devam etmektedir.

Hitit Üniversitesi Rektörlüğü


HIZLI ERİŞİM

Instagram Twitter Facebook Youtube