Yayınlanma Tarihi: 15 Kasım 2015 Pazar

“Türkiye’de Yeni Kuşaklar: Ş Kuşağı–Kuşak Çatışmaları ve İş Dünyası İçin Çözüm Önerileri” Konulu Konferans Düzenlendi

Üniversitemiz ile Çorum Ticaret ve Sanayi Odası iş birliğiyle Akın Başal’ın konuşmacı olarak katıldığı “Türkiye’de Yeni Kuşaklar: Ş Kuşağı–Kuşak Çatışmaları ve İş Dünyası İçin Çözüm Önerileri” konulu konferans düzenlendi.

Konferansa; Vali Yardımcıları Savaş Tuncer ve Hayri Şamlı, Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük, TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal, TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fikret Tepençelik ve yönetim kurulu üyeleri, Üniversitemizin öğretim elemanları ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan konferansın açılış konuşmasını Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan yaptı.

Saygı ve selamlama konuşmasının ardından Rektörümüz Prof. Dr. Alkan, herkese katılımlarından dolayı teşekkür ederek “ ‘Ş’ kuşağı yani şımarık kuşak olarak ifade edilen yeni neslin her geçen gün alışkanlıkları, refleksleri, yaklaşımları, düşünceleri, bakış açıları değişen bir gençlikle karşı karşıyayız. Hızlı ve analitik düşünen, çözümcül düşüncelere sahip öğrenciler her geçen gün ülkemizde ve üniversitelerde kendini göstermeye başladı.” diye konuştu. 

“Bizler ‘X’ kuşağı idik, şu anki öğrencilerimiz ise 'Y' kuşağının temsilcileri. Birkaç yıla kadar da 'Z' kuşağındaki öğrencilerimiz de aramıza katılacaklar. Bizler bu kuşakların özelliklerini, yaklaşımlarını bilmek zorundayız ki eğitimimizi ona göre şekillendirebilelim. Onların özelliklerini bilmeliyiz ki arkadaşlarımıza bölümlerimizi açarken onlara göre program yapabilelim.” değerlendirmesinde bulunan Rektörümüz Prof. Dr. Alkan, “Yapılan araştırmalara göre, şu an eğitim gören öğrencilerin % 65'i henüz adı konulmayan mesleklerde çalışacaklar. Bu dünyanın nasıl değiştiğini ve ortaya hiç tahmin etmeyeceğimiz büyüklükte problemlerin, yaklaşımların ve yeni modellerin karşımıza çıkacağının bir göstergesidir" yorumunda bulundu.

Yeni neslin özelliklerini bilmenin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Alkan, bu nedenle üniversite olarak klâsik eğitim anlayışından öte yenilikçi, değişime açık ve dünyayla entegre olmuş bir eğitim anlayışını benimsediklerini sözlerine ekleyerek konferansın çıktısı alınan güzel bir etkinlik olmasını diledi.

TSO Başkan Yardımcısı Fikret Tepençelik ise özel sektörün yeni kuşakla anlaşamadığını, yeni kuşağın önümüzdeki süreçte kamu ve özel sektörde çalışmaya başlayacağına işaret ederek özel sektör olarak bu kuşakta ciddi sıkıntıların bulunduğunun altını çizdi. ‘Ş’ kuşağı olarak adlandırılan yeni kuşakta 'kolay iş, çok para; rahat iş, tembellik' gibi bazı temel kavramların söz konusu olduğunu anlatan Tepençelik, “Günümüzde üretkenlik çok ön planda. Dünya ekonomisinin artık sınırlarını uzaya bile taşıdığı günümüzde, hepimizin bu 'Ş' kuşağını bırakarak daha verimli, ayağı yere basan ve daha sağlıklı bir şekilde işletmelerde çalışmamız gerekiyor. Bizde de suç yok değil. Bu kuşakla bir türlü anlaşamıyoruz. Bu program, bizim onları daha iyi tanımamızı ve onların da dünyaya daha sağlıklı bakabilmesi için bir katma değer sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

Çorum Vali Yardımcısı Savaş Tuncer de “Çorum ili, Üniversitesi ve sanayi odasıyla gençlerimizin müteşebbis ruhlarının arttırılması yolunda toplumsal ve kültürel olarak çok kıymetli çalışmalar yapmakta. Toplumun her kesiminden de destek aldığını görmekteyiz.” diye konuştu. Tuncer, şehrin lokomotifi konumunda olan Hitit Üniversitesinin yaptığı çalışmalarla takdir topladığını belirterek Üniversitenin de sahip olduğu bu misyonu hakkıyla yerine getirdiğinin altını çizdi.

Vali Yardımcısı Savaş Tuncer değişen zamanın gençleri de değiştirdiğini ve bu bağlamda artık olgunluğun yaşta değil, bilgi ve donanım sahibi olmaktan geçtiğini vurguladı. Ekonomi, siyaset ve Türkiye gelişirken bazı konuların dikkatlerden kaçtığını dile getiren Tuncer, 'Ş' kuşağı konusunun da bunlardan biri olduğuna işaret etti. Toplum olarak da ataerkil aile yapısını bir kenara bırakamadığımızı anlatan Tuncer, “Hep kendimizden küçük olanları eğitim seviyesi, zekâ derecesi ne olursa olsun, üstün yeteneklere sahip olsa da üstteki hep baskılar. Yukarıdakinin tecrübesi olmasa da büyük her zaman haklıdır. Ancak artık çağımız değişti. Artık olgunluk yaşta değil, bilgide, donanım sahibi olmakta. Ülkemizi geleceğe taşıyacak olan gençlerimiz. Gençlerin değerlerine ve düşüncelerine saygı duymalıyız, Bundan sonra biz de  Valilik olarak bakış açımızı değiştiririz artık. Birtakım çalışmalara Üniversitemizle birlikte adım atarız. Çorum ve gençler için faydalı olur” diye konuştu. 

Konferansın konuşmacısı Eğitim Danışmanı Akın Başal, herkese katılımlarından ve göstermiş olduklarını yoğun ilgiden ötürü teşekkür ederek ‘Ş’ kuşağının şımartılmış olan kuşak olarak ortaya çıkmasının altında yatan nedenleri, koşulları ve sonuçları istatiskî bilgilerle aydınlattı. ‘Ş’ kuşağından önceki kuşakların özelliklerine ve günümüzdeki bu yeni neslin özelliklerini karşılaştırmalı olarak veren Başal, sunumunda yararlandığı görsellerle yeni nesle aileleri tarafından verilen ilginin sonucu bu niteliklere sahip olduklarının altını çizdi. Aynı zamanda Akın Başal, genç kuşağın isteklerinin eski kuşaklar tarafından dikkate alınması ve fırsat verilmesi gerektiğini ortaya kondu. Başal, yeni kuşağın zevkperest gençleri, azalan doğurganlık oranları yüzünden yaşanacak yaşlılık sendromu, genç nüfus azlığı sonucu oluşacak nüfus kışını da ele alındı.

‘Ş’ kuşağı üzerine yazmış olduğu kitabına da değinen Başal, “İnsan kaynakçılar ve yönetim danışmanlarının dilinden düşürmediği bu kavramlar orijinal isimleriyle günlük hayatımıza çoktan yerleşti. Amerikan literatüründen en ince detayına kadar hatim ettiğimiz bu kuşaklar şimdi ilk defa Türk bakış açısıyla anlatıldı.” açıklamasında bulunarak hatta her kuşağın ismini ve tarih aralığını da Türkiye'nin sosyo-ekonomik tarihine uygun şekilde belirlediğini anlattı.

Eğitim Danışmanı Başal, “İş dünyasında yavaş yavaş etkisini hissettirmeye başlayan ‘Z’ kuşağı benim nitelendirmemle ‘Ş’ kuşağı, zengin özellikleriyle gerçekten adımlarını sağlam atan bir nesil geliyor. Z kuşağı için şımartılmış çocuklar yakıştırması yapılıyor. Eğitimlerinde kuşak çatışmalarıyla ilgili gördüklerinden ve duyduklarından dolayı yeni neslin daha çok negatif özelliklerine vurgu yapılıyor, oysa çok olumlu yönleri şirketlere gelecekte fark yaratacak özellikleri de var. Bununla birlikte, iş dünyasında hali hazırda bir arada çalışan, çok farklı özellikler ve alışkanlıklara sahip üç kuşak (Babyboomer-X-Y Kuşakları / Sandviç Köşe Dönmeciler-Yenilikler Kuşakları) kaçınılmaz olarak bir çatışma ortamı yaratıyor. Birbirini anlamada güçlük çekiyor, iş yaparken birbirlerinden yararlanacakları, güç alacakları yerde sürtüşme yaşıyorlar” dedi. 

Aynı zamanda genç neslin kötü gidişatına da değinen Başal, “ABD'den başlayarak tüm dünyaya yayılan tarihte eşi benzeri görülmemiş kitlesel bir yozlaşma ile karşı karşıyayız. Geleceğin teminatı olan genç nesil, şaşırtıcı bir hızla dengesini kaybediyor. Ciddi manada ruh sağlığını yitiriyor. Anlaşılan şu ki eğer acil tedbirler almazsak gittikçe yalnızlaşan aşırı bencil, zevkperest, kaygılı, öfke ve nefret dolu bir insanlığa doğru dolu dizgin gidiyoruz. Bu çocuklar evlenmeyecek, aile kuramayacak, istikrârlı bir şekilde çalışamayacak ve medyanın kendilerine sunduğu hayali değerlerle yetinecekler. Tüm dünya sessizce ama kesin bir şekilde açık hava tımarhanesine dönüşüyor” değerlendirmesinde bulundu. 

Akın Başal, yeni kuşakla ilgili büyük şikayetler aldıklarını, kuşak çatışmalarının çok iyi okunup, iş dünyasının da gerçekleriyle örtüşür çözüm önerilerinin dikkatle ele alınması gerektiğini aktardı. 

Başal, “Genç nesli bugünden itibaren çok iyi eğitir, onlar için yeterli miktarda kaliteli bir istihdâm oluşturabilirsek zenginleşiriz. Bunu yapmazsak eğitimsiz iş gücü ve genç işsizliği gibi ağır tehditlerle karşı karşıyayız” dedi. Genç nesillerin sapasağlam ve güçlü bir şekilde var olabilmeleri için bütün sistemin yeniden ele alınması gerektiğinin altını çizen Başal, “Aile, çocuk yetiştirmek, öğretmenlerimizin ve okullarımızın gelişimi, evlilik kurumu, doğurganlık oranı gibi, bugünlerde birçok kişinin demode bulduğu kavramları yeniden modernize ederek şekillendirmeli, toplumsal bir bakış açısı oluşturmalı, bir yol çizmeli ve yolumuzu aydınlatmalıyız" diye konuştu. İş dünyasının da bu konuya önem vermesini isteyerek eski ve yeni kuşakları bir araya getirip 'iş yaşamında motivasyon, mutlu, huzurlu ve verimli çalışanlar’ teorilerini yeniden ele alınması gerektiğini anlatan Başal, “Doğru işe, doğru kişiyi seçme, kuşaklar arası iletişim, çalışan sirkülasyon oranları gibi konuları yeniden ele almalı. Hiç çekinmeden eski yöntemleri tek kalemde silip hemen yenilerini yazmaya başlamalı. İnsan merkezli yeni yaklaşımlar üretmeli. Bu gençlerin iyi yanlarını ve yetenekleri ortaya çıkarabilecek, yeni insan kaynakları yönetimleri oluşturmalı" tavsiyelerinde bulunarak sunumunu tamamladı.

Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan’ın Eğitim Danışmanı Akın Başal’a plaket takdiminde bulunmasının ardından konferans sona erdi.



HIZLI ERİŞİM

Instagram Twitter Facebook Youtube