Dünya Gıda Günü, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Örgütü tarafından her yıl 16 Ekim’de kutlanmaktadır. Dünya Gıda Örgütü bu yıl: “Toprağa özen göstererek insanlığı doyurma” alt başlığı ile “Aile Çiftçiliği” konusuna dikkat çekmektedir. “Aile çiftçiliği” geçen yılın teması olan “sürdürülebilir gıda sistemleri” ne iyi bir örnek olması yönüyle dikkat çekmektedir. Birleşmiş Milletler verilerine göre, dünyada işlenebilir alanların %80’ini kullanan tarım şirketleri veya büyük şirketler dünya nüfusunun %50’sini doyururken, toprakların sadece %20’sini kullanan küçük aile işletmeleri dünya nüfusunun geri kalan %50’sini doyurmaktadır. Bu veri küçük aile işletmelerinin üretkenliği ve ayrıca toprak ve suyu ne kadar etkin ve verimli kullandıklarının önemli bir ölçüsüdür. Doğası itibarı ile fotosentez temelli “Yeşil” bir üretim olan tarım, endüstrileşme ile birlikte, petrolün %20’sini kullanan ve küresel ısınmanın önemli etmenlerinden biri haline gelmiştir. Bu petrol yükünün düşürülmesi anlamında küçük aile işletmeleri, kendilerinden başka 5-10 ailenin gıda ihtiyacını karşılayabilmekte, aile işgücünü kendi kendine istihdam edebilmekte ve özellikle mekanizasyona elverişli olmayan arazi ve koşullarda bile tarımsal üretimi gerçekleştirebilmektedirler. Kuraklık ve aşırı yağışlar gibi küresel ısınmanın sonuçları ile sıklıkla yüzleşeceğimiz gelecek yıllarda bu yararların önemi daha da belirginleşecektir. Diğer endüstrilerin fosil yakıt bağımlılığını azaltmayı düşünürken, tarım ve gıda üretiminin önemli bir kısmı tekrar “fotosentez” e bağımlı hale getirilebilmelidir. Bu anlamda “aile çiftçiliği” temasının önemi daha da belirginleşmektedir. Özellikle küçük şehirler başta olmak üzere şehirlerimizin etrafını çevreleyen topraklarda yerleşik küçük aile işletmeleri için, bu şehirlerin gıda gereksinimlerinin çoğunu karşılayabilecekleri yöntemler ve olanaklar oluşturulmalıdır. Mazot, yapay gübre, ilaç vb girdileri minimum düzeyde kullanarak üretim yapan çiftçiye teşvik ve ödüllendirme programları yürürlüğe konulmalıdır. Güzel ilimiz Çorum’da ve tüm ülkemizde toprağı işleyen ve üreten eller ile tokalaşmanın ve onları cesaretlendirmenin yolları bulunmalıdır. Bu yaklaşım ile çevremize, toprağımıza ve dünyaya olan duyarlılığımızı artırmakla kalmaz, gelecek nesillere daha az yükler bırakmış oluruz.
Hitit Üniversitesi Rektörlüğü olarak 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nü bu alandaki sorunlarımıza çözüm olması dileğiyle kutlarız.