ABD yönetiminin, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığı ve İsrail’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağı yönünde yaptığı sorumsuzca açıklamayı Hitit Üniversitesi olarak büyük endişeyle karşılıyor ve kınıyoruz. Bu karar uluslararası hukuka ve ilgili Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının açık bir ihlalidir. Zira, Kudüs’ün İsrail tarafından ilhakı uluslararası toplum ve BM tarafından reddedilmiştir.
Filistin’in bağımsızlığını kazanması tarihi, vicdani ve beşeri bir zorunluluktur. Bölgede barış ve istikrar bakımından olumsuz yansımaları olacak bahse konu karar, barış zeminini tamamen yok etme riski taşımaktadır. ABD yönetimini, son derece olumsuz sonuçlar doğuracak olan bu yanlış kararı gözden geçirmeye ve Kudüs’ün çok kültürlü kimliğine ve tarihi statüsüne halel getirecek hesapsızca adımlardan kaçınmaya çağırıyoruz.
Filistin’de, Suriye’de, Mora’da, Cezayir’de, Doğu Türkistan’da, Etiyopya’da, Bosna’da, Arakan’da yaşanan kıyımlar gözümüzün önünde iken terör ve İslam dininin aynı cümlede zikredilmesinin vahşi ve saldırgan bir medeniyetin kullandığı bir algı aracı olduğunu çok iyi biliyoruz. Sömürgeci ülkeler ırkçı Siyonizm ideası merkezinde ilkel, barbar ve bencilce daha fazla tüketim ve İslam düşmanlığı motivasyonları ile yeni bir küresel sömürge düzeni kurmak amacıyla dünyayı çıkmaz bir yola sürüklemektedir. Silahların menşei dünyanın kan emici sömürgeci ülkeleri arasında değişirken ölenlerin hep savunmasız Müslümanlar olduğu açık bir şekilde görülmektedir.
İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’da Hakk’ın daveti, ezan susturulmaya çalışılırken savunmasız erkek ve kadın kardeşlerimiz şehit edilirken, bu mezalimi dillendirmenin dahi antisemitizm olarak yaftalanması güçlünün haklı olduğu çarpık uluslararası hukuk ve siyaset sisteminin sonucudur. Müslümanların hunharca katledildiği, sessiz kalan güçlünün haklı olduğu bir Uluslararası Hukuk Sisteminin ve onun ikiyüzlü kullanışlı araçlarını reddediyoruz.
Tüm dünyaya hatırlatmak isteriz ki Türkiye tarihin kendisine yüklediği kutsal misyonunu ifa edecek, okyanus ötesinden iftira, tiyatral operasyonlar ve karalama kampanyalarıyla engellenmek istense de din, dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin tüm mazlumların hakkını savunmaya daha gür sesle devam edecektir. Kendilerini dünyanın efendisi, dünyanın diğer kalanını da kölesi olarak gören, kendisinden başkasına yaşam hakkı tanımayan bencil, vahşi ve saldırgan medeniyetin mensuplarını insanlığa davet edip bu sorumsuz açıklamayı yok hükmünde sayıyor ve şiddetle kınıyoruz.
Hitit Üniversitesi Rektörlüğü