Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlanan Mevlana Değişim Programı Tanıtım Toplantısı ve Protokol İmza Töreni Yükseköğretim Kurulu Konferans Salonu'nda yapıldı. Toplantıya; Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya ve Üniversite Rektör ve temsilcileri katıldı. Toplantıya Üniversitemizi temsilen Mevlana Değişim Programı İlahiyat Fakültesi Birim Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Şahabettin ERGÜVEN katıldı.
Mevlana Değişim Programı Tanıtım Filmi ile başlayan programda konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Çetinsaya, uzun zamandır üzerinde çalıştıkları Mevlana Değişim Programı'nın, yurt içinde eğitim veren yükseköğretim kurumlarıyla yurt dışındaki yükseköğretim kurumları arasında öğrenci ve öğretim elemanı değişimini amaçladığını belirtti. Mevlana Değişim Programı'nın başarılı olacağına inandıklarını ifade eden Prof. Dr. Çetinsaya, "Çünkü biz yükseköğretim sistemimizin uluslararasılaşmasını hedefliyoruz, bu uluslararasılaşmanın ülkemizin dış politikasıyla ve 21. yüzyıldaki hedefleriyle paralel ve uyumlu olduğunu düşünüyoruz" dedi. Projenin ön duyurularda bile büyük bir teveccühle karşılandığını belirten Prof. Dr. Çetinsaya, "Şu an 37 üniversiteden ABD'den Rusya'ya, Nijerya'dan Tayvan'a 32 farklı ülkedeki yükseköğretim kurumları ile 228 protokol imzalandı." dedi.
Söz konusu programın çalışmasının 2011'den beri devam ettiğine işaret eden Prof. Dr. Çetinsaya, Erasmus ve Farabi değişim programlarından edindikleri tecrübeleri bu programa dahil ettiklerini ve daha mükemmel olması için çaba gösterdiklerini vurguladı. Öğrenci ve öğretim üyesi değişiminin yanı sıra yükseköğretimdeki uluslararasılaşmanın bir diğer boyutunun ortak programlar inşa etmek olduğuna değinen Prof. Dr. Çetinsaya, bu amaçla bir networking (ağ) anlayışı getirmeye çalıştıklarını da bildirdi.
Protokolün içeriği
Değişim programının daha iyi yürümesi için Dışişleri Bakanlığı ile protokol imzaladıklarını ifade eden Prof. Dr. Çetinsaya, protokolün sadece Mevlana Değişim Programı konusunda bir işbirliğini kapsamadığını, YÖK'ün yurt dışı çalışmalarıyla ilgili tüm konuları içeren bir işbirliği olacağını söyledi. Prof. Dr. Çetinsaya, yurt dışından gelecek öğrenci ve öğretim elemanlarının vizelerinin kolaylaştırılması, iki kurumun görev alanına giren konularda yakın işbirliği, YÖK tarafından verilen denklik belgelerinin hazırlanması, üniversitelerin tanınması, benzeri iş ve işlemlerde şeffaf, etkin ve verimli bir süreç izlenmesinin protokolün maddeleri arasında olduğunu sözlerine ekledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, Türkiye'yi dış dünyaya açacak bir proje olan "Mevlana Değişim Programı"nın kendisini hem bir Dışişleri Bakanı hem de öğretim üyesi olarak gururlandırdığını söyledi. Davutoğlu, program sayesinde hem dışarıdan gelenlerin Türk kültürüyle hem de Türkiye'den gidenlerin başka kültürlerle harmanlanacağını ifade etti.
Program doğru zamanda başladı
Davutoğlu, Türkiye'deki üniversitelerde eğitim gören yabancı öğrenci sayısının 36 binlere ulaştığını belirterek, "Bu rakamın milyonları bulan seviyelere ulaşması gerekiyor. Yüz binler değil milyonlarla ifade edilen yabancı öğrenci sayısına ulaşma potansiyeline ulaşmamız lazım. Dünyadaki eğitim pastasından aldığımız pay oldukça düşük. Bu anlamda Mevlana değişim programının çok doğru zamanda, çok doğru bir çerçevede başladığını düşünüyorum. Ama kaybedilen yılları telefi etmek adına çok daha hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Burada yurt dışından gelen hiçbir öğrenci ve öğretim üyesini risk faktörü olarak görmemeliyiz. Bakanlığımız, bu muhteva çerçevesinde Mevlana değişim programının ve Yükseköğretim kurumumuzun emrindedir. Ne talep ediyorsanız, her imkan bütün potansiyelimizle hizmetinizdedir” ifadesini kullandı. Davutoğlu ayrıca, e-vize uygulamasının en kısa zamanda öğrencileri kapsayacak şekilde genişletileceğini kaydetti.
Üniversitelerin bilgi aktarımının en temel kurumlarının başında geldiğini ifade eden Davutoğlu, bu kurumların üç temel hedefini, insanlığın evrensel birikimini yeni nesillere aktarmak, kendi kültürünü ve medeniyetini yücelten aydınlar yetiştirmek ve öğrencilere meslek kazandırmak olarak sıraladı.
Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarının durumuna da değinen Davutoğlu, özgüven ve birikimin önemini vurgulayarak, Türkiye'nin son dönemde pek çok alanda çıtayı yükselttiğini ve aynı şeyi eğitimde de başarması gerektiğini belirterek; “Üniversitelerimizin, öğrencilerimizin, öğretim üyelerimizin çıtası yükselmek zorunda. Bu çıtayı niye sürekli yükseltiyoruz- Çünkü bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli var. Bu coğrafya küçük düşünenlerin coğrafyası değil, olamaz. Küçük düşünenler bu coğrafyada barınamazlar. Bu tarihi serüvenin içinde, bütün insanlığın, tarihin aktığı bu coğrafyada olanlar, küçük düşündüklerinde ufukları ve varoluş alanları daralır" dedi.
Evrensel bilginin harmanlanması sürecinin tarihsel gelişimini anlatan Davutoğlu, "Kültürümüz ve medeniyetimiz, nev-zuhur bir kültür ve medeniyet değildir. İlim geleneğimiz de nev-zuhur değildir. Aksine, daha Oxford'da, Cambridge'de basit bir üniversite geleneği dahi yokken, Harran'da vardı, Mevlana’nın yetiştiği ortam olan Belh'de vardı" diye konuştu.
Anlık kültürel etkileşimlerin ve meydan okumaların yaşandığı bir dönemden geçildiğini belirten Davutoğlu, "En büyük ve en heyecan verici meydan okuma zihniyetle ilgili meydan okumadır. Her an değişen dünyada nesne değil özne olmak için geçmişi, bugünü ve geleceği iyi okuyarak yeni bir zihniyet inşa etmek durumundayız" dedi.
Konuşmaların ardından, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, Dışişleri Bakanlığı ve YÖK Başkanlığı arasındaki Mevlana Değişim Programı Protokolü'ne imza attı.