Üniversitemiz ile Çorum Ticaret ve Sanayi Odası iş birliğinde “Katılım Bankacılığı’nda Yeni Ufuklar” isimli panel düzenlendi.
Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan ve Çorum Valisi Ahmet Kara’nın açılış konuşmalarıyla başlayan panelin; I. oturumunda Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Necati Şahin ve Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Osman Arslan konuşmacı olarak katıldı.
Üniversitemiz öğretim üyesi Doç. Dr. Selçuk Kendirli moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelin II. oturumunda da Doç. Dr. İshak Emin Aktepe, Albaraka Türk Çorum Şube Müdürü Ümit Başaran, Kuveyt Türk Çorum Şube Müdürü Gökhan Esenyel, Türkiye Finans Çorum Şube Müdürü Sinan Aktaş konuşmacı olarak katıldı.
Tüm katılımcıları selamlayarak sözlerine başlayan Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, “Üniversitemizin böyle güzel bir etkinliğinde sizlerle birlikte olmanın büyük bir mutluluğunu yaşıyorum” dedi.
Üniversitelerin artık asli işlerine dönmesi gerektiğini, toplumun her alanında önde giden kurumlar olmasının gerekliliğine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Alkan, her ile bir üniversite açılmasıyla birlikte bu yeni üniversitelerin bulundukları illerin lokomotifleri haline gelerek çok büyük katma değerler sağlamaya başladığını ifade etti.
Katılım bankacılığı ve tarihi seyrine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Alkan, “faizsiz bankacılık” kavramının ilk defa ortaya atıldığında, finans çevrelerinin meseleye gerçekleşmesinin zor bir hayal olarak bakıldığını, dünyada İslami bankacılık olarak tanımlanan, faizsiz bankacılık fikrinin temellerinin çok uzun yıllar öncesine dayansa da uygulama alanının 1970’lerin başlarına denk geldiğini ifade etti. 2000’li yıllarda ise faizsiz bankacılığın hem Türkiye’de hem de dünyada patlama gerçekleştirdiği bir dönem olarak tarihe geçtiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Alkan, “Sistemin giderek ilgi görmesi üzerine geleneksel bankalar, faizsiz bankacılık birimi açtı. Bu faizsiz bankalar için yeni bir dönemece işaret ediyordu” diye konuştu. “Dünya genelinde 300’ün üzerinde faizsiz banka bu alanda hizmet veriyor. 2010 yılı sonunda 1.2 trilyon dolara yükselen faizsiz fon hacminin önümüzdeki yıllarda 2.9 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor” diye sözlerine devam eden Rektör Prof. Dr. Alkan, “Bugün sadece Müslüman ülkelerin sermayesiyle kurulmuş İslami Finans Kuruluşları dışında, dünyanın en büyük bankalarının da buradan pay almaya çalıştığı 1.8 trilyon doları aşan bir pasta söz konusudur. Birçok yabancı dev banka sistemle çok yakından ilgilenmekte ve daha fazla pay almaya çalışmaktadır” dedi. Üniversitemizdeki gelişmelere ilişkin genel değerlendirmede bulunarak sözlerine devam eden Rektör Prof. Dr. Alkan, başarılı bir etkinlik olmasını diledi.
Çorum Valisi Ahmet Kara da hukuk düzeni, ordu düzeni ve eğitim düzeni açısından çağının ilerisinde olan Osmanlı İmparatorluğu’nun borç almadan dünyaya hükmettiğine dikkat çekerek Osmanlı İmparatorluğu’nun İngiliz Ticaret Anlaşması ile dış borçlanmaya itildiğini ve bu nedenle güç kaybettiği bilgisini vererek bugün ile bağlantı kurup idarecilerimizin de gerek IMF’ye gerek uluslararası kuruluşlara borçlarını ödeyerek borç almamaya gayret ettiklerini, faizin sosyal dengeyi ve sosyal adaleti bozduğu üzerinde de durarak toplantının hayırlara vesile olmasını diledi.
Günümüz finans dünyasındaki gelişmelere bağlı olarak ülkemizde uygulama alanı her geçen gün genişleyen “Katılım Bankacılığı” konusunda bu alanın ilgilileri ile profesyonel düzeyde ele alınması amacıyla düzenlenen panelin I. oturumu Prof. Dr. Hayrettin Karaman başkanlığında gerçekleşti.
Mehmet Akif Ersoy’un sözlerinden istifade ederek “Biz her yeniyi yeni diye almayız, iyiyse alırız. Her eskiyi de eski diye atmayız, kötü ise atarız” diye konuşmasına başlayan Prof. Dr. Hayrettin Karaman, “Yeni demek iyi demek değil, eski de kötü demek değil. Bazı eskiler bazı yenilerden daha hayırlıdır.” diye yorumlayarak katılım bankacılığının başlangıçtan günümüze kadar seyrine değindi.
Sosyalist ve kapitalist sistemlerin Müslümanca bakış söz konusu olduğunda bu iki sistemin de arızalı/sorunlu, insanların hayrına olmadığını ve sosyalist sistemin yıkıcılığını, kapitalist sistemin ise düzeni, adaleti ve dengeyi bozduğunu/bozmaya devam ettiğini, gelir dağılımındaki adaletsizliğin gittikçe büyük bir problem yarattığını ve adaletsizliğin neticesi olarak hoşnutsuzluk ve beraberinde anarşizme neden olacağı bilgisini verdi.
Allah Teâla’nın (c.c.) faizi haram, meşru ekonomik ve ticari faaliyetleri helal kıldığını hatırlatan Prof. Dr. Karaman, küresel dünyada Müslümanın her alanda yer alması gerektiğine dikkat çekti.
Konuşmasına faizsiz bankacılığın çıkış dönemine ilişkin bilgiler vererek devam eden Prof. Dr. Karaman, Türkiye’de 1984 yılında Turgut Özal döneminde KHK’ya dayalı olarak, 1985’te de ilk kez uygulamalı faizsiz bankacılığın başladığını söyledi.
Sözlerine Peygamber Efendimizin (S.A.V) sözleriyle devam ederek “İki kişi emanet duygusuna saygı duyarak ortak olursa Allah Teâla (c.c.) onların üçüncü ortağı olur” diye devam eden Prof. Dr. Karaman, ortaklık hem çok bereketli hem de çok önemli bir iş.” diye konuşarak ortaklığın ahlâk ve namus işi olduğunu söyleyerek bu bağlamda egoizmi terbiye etmenin önemine değindi.
Katılım bankacılığı fikrinin ilk oluşumunun ekonomi, yeni iktisat konularıyla 1940’lı yıllarda Hindistan’da ortaya çıktığını, 1960’lı yıllarda Mısırlı bilim insanı Prof. Dr. Ahmed El Najar tarafından ise İslami finans meselesinin ele alındığını, 1963-66 yılları arasında bu fikrin uygulandığını, 1974-75 yılları arasında da İslami Kalkınma Bankacılığının kuruculuğunu Prof. Dr. Ahmed El Najar’ın yaptığı bilgisini veren Prof. Dr. Karaman, “Yeni ve bütün insanlık için hayrı olan ufuklara açılım, yetişmiş insana bağlı. Bu nedenle bu konuya daha çok önem vermeliyiz” diye konuştu.
Prof. Dr. Ahmed El Najar’ın kurduğu katılım bankacılığında üç ayrı hesaptan bahseden Prof. Dr. Karaman, ilkinin ve en önemlisinin “yatırım üretim sermayesi hesabı”, ikincinin hiçbir beklentisi olmadan parayı muhafaza etmek için faiz ödemeden kullanılmasını sağlamak üzere açılan hesap ve sonuncusunun ise zekat ve sigorta hesabı olduğunu sıralayarak yeni ufuklar için tavsiyesinin eleman sorununa önem ve katılım bankacılığının dünyada yer alabilmesi adına ortaklık suretiyle finansmana ağırlık verilmesi gerektiğini söyleyerek “Allah daha yeni ufuklara açılmayı nasip etsin, saygılarımla” diyerek konuşmasını tamamladı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Necati Şahin de Katılım Bankacılığında: “Düzenleyici ve Denetleyici Çerçeve” başlıklı sunumunda Küresel İslam finans sektöründe genel durum, İslam finansının ülkemizdeki gelişimi ve katılım bankacılığının genel görünümüyle düzenleyici ve denetleyici çerçeve konularında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Şahin, katılım bankalarının finansal sistem açısından büyük önem arz ettiğini ifade ederek “Bankacılık sisteminin tamamlayıcısı olarak atıl fonların sisteme kazandırılması, faizli finansal araçlara yatırım yapmamaları ve kaynaklarını fon olarak kullandırmayı esas alan iş planına sahip olmaları reel sektör başta olmak üzere ülke ekonomisinin gelişmesine yönelik alternatif finansman olanakları oluşturmaları, kâr paylaşımı esasına dayalı olarak finansal krizlerden daha az etkilenerek sistem için tampon özelliği taşıyabilmeleri, sukuk yatırımları ile farklı ekonomiler arasında finansal bağların kurulmasında önemli itici güç olabilmeleri, yeni küresel reform planları katılım bankacılığı için yeni zorluklar oluşturacaktır” diye konuşmalarına devam ederek “Ancak gerek küresel ölçekte gerekse ülkemiz katılım bankacılık sektörü niche piyasalar olarak gelişmeye açıktır. Bu konudaki siyasi irade varlığı da bu konudaki gelişmeye yardımcı olacaktır” dedi.
Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Osman Arslan ise siyasi iradenin de ciddi desteğiyle kamu tarafından katılım bankası kurulması için geçtiğimiz yıllarda çalışma başlatıldığını ifade ederek kamu sermayeli ilk katılım bankası olacak olan Ziraat Katılım Bankası AŞ’nin Mayıs ayında faaliyete geçeceğini açıkladı. Arslan, “Katılım bankası yeni bir sinerji oluşturacak. Türkiye’nin katılım bankacılığıyla tanışması ve büyümesi bakımından ciddi katkılar yapacak. 104 milyar olan katılım bankacılığı yeni bankalarla 2023 yılında 500 milyar sermaye büyüklüğüne geleceğine ümit ediyoruz” diye konuşarak 2000 yılının başında katılım bankacılığının varlık büyüklüğü 2.2 milyar Türk lirası iken 2014 yılı sonunda 104 milyar TL’ye ulaştığını, bunun önemli bir gelişme olduğunu ancak daha gidilecek olan birçok yolun bulunduğunu belirtti. Bu alanda faaliyet gösteren bankaların daha da büyüyebilmesi için büyüklük problemini çözmesi gerektiğini dile getiren Arslan, bunun için de yeni oyuncuların sisteme dâhil olması gerektiğini söyleyerek konuşmasını tamamladı.
Panelin II. oturumunun moderatörlüğünü yapan Doç. Dr. Selçuk Kendirli, etkinliğin gerçekleştirilmesine katkı sağlayanlara teşekkür ederek bu etkinlikle birlikte katılım bankacılığı ile ilgili bir farkındalık oluşturmayı amaçladıklarını ifade etti.
II. oturumun ilk konuşmacısı Doç. Dr. İshak Emin Aktepe “Katılım Bankacılığının İslami Yönü” başlıklı konuşmasına ihtiyaç kavramına dikkat çekerek başladı. İslamiyetin insanların ihtiyaçlarını gözettiğini ve bu bağlamda dini duyarlılığa sahip insanlar için de ortaya çıkan talepleri karşılamanın bir vazife olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Aktepe, evrensel din olan İslamiyetin bu zarureti giderebileceğini ifade etti. Bu alandaki bilimsel çalışma eksikliğine de dikkat çekerek sözlerine devam eden Doç. Dr. Aktepe, finansal piyasalar açısından faizin alternatiflerinden bahsederek günümüz ihtiyaçlarının göz önünde tutularak katılım bankalarının uyarlanması gerektiğinin altını çizdi.
Daha sonra panel, günümüz finans dünyasındaki gelişmelere bağlı olarak ülkemizdeki “Katılım Bankacılığı” temsilcilerinin konuşmaları ile devam etti. Albaraka Türk Çorum Şube Müdürü Ümit Başaran, Kuveyt Türk Çorum Şube Müdürü Gökhan Esenyel ve Türkiye Finans Çorum Şube Müdürü Sinan Aktaş çalışmakta oldukları kurumlarına ilişkin genel bilgi paylaşımında bulunarak kurumlarında yürütülen çalışmalar hakkında katılımcılara detaylı bilgiler verdiler.
Etkinliğin kapanış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Alkan, dünyadaki gelişmelere eş zamanlı bir yapıyla hareket etmemiz gerekliliğine dikkat çekerek 1.8 trilyon dolarlık muhteşem ve bizlerin maalesef içinde yeterince yer almadığımız bu alanda bir farkındalık oluşturmayı amaçladıklarını belirterek tüm katılımcılara teşekkür etti.
Prof. Dr. Hayrettin Karaman’ın konuşması için tıklayınız.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Necati Şahin’in konuşması için tıklayınız.
Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Osman Arslan’ın konuşması için tıklayınız.
Panelin II. oturum konuşmaları için tıklayınız.