İtalya Lecce’deki Salento Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsabella Caneva’nın "Köyden Kente: 9000 Yillik Mersin Yumuktepe" isimli konferansı Boğazkale’de Hitit Uygulama ve Araştırma Merkezi Dulkadiroğulları Konakları’nda gerçekleştirildi.
Yoğun bir ilgiyle takip edilen konferansa; Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Boğazkale Kaymakamı Osman Aydoğan, Boğazkale Belediye Başkanı Osman Tangazoğlu, Hitit Uygarlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. İlknur Taş ve merkez çalışanları, Çorum Müzesi Müdürü Arkeolog Dr. Önder İpek ve uzmanları, Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim elemanları ile Üniversitemiz Arkeoloji, Antropoloji ve Eskiçağ Tarihi öğrencileri katıldılar.
Araştırma Merkezi ile ilgili bilgiler vererek bu tür etkinliklerin Hitit Tarihi’ne ışık tutacağını dile getiren Hitit Uygarlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. İlknur Taş bu tür organizasyonların artarak devam edeceğini ifade etti.
İtalya Lecce’deki Salento Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsabella Caneva, Yümüktepe Höyüğü’nün Yakın Doğu’da 1930’larda saptanan ve kazılmaya başlanan Neolotik Dönemi yansıtan ilk yerleşim yeri olduğunu ifade ederek söz konusu Höyük’ün Mersin kent merkezinde bulunduğunu söyledi.
Yümüktepe’deki ilk arkeolojik kazıların 1937 yılında John Garstang başkanlığında yürütüldüğünü ve Kilikya’nın batısına açılan bir kapı görevi görürken Suriye ve Anadolu arasındaki kültürel, ekonomik ve benzeri trafiği de kontrol ettiği bilgisini veren Prof. Dr. İsabella Caneva, dokuz bin yıl öncesinden günümüze kadar kesintisiz olarak yerleşilen Yümüktepe Höyüğü’nün her dönemde önemli bir merkez olduğunu, aynı zamanda Akdeniz ticareti için önemli bir liman olan yerleşmenin Anadolu’nun Akdeniz’e açılan kapılarından biri olduğunu da ifade etti.
On bin yıl önce “Bereketli Hilal” olarak bilinen bölgede; başlayan yerleşik yaşam, tarım ve hayvancılık gibi yeni ekonomik unsurlarla gelişerek Batı’ya yayıldığını, coğrafi konumuyla hem denizsel hem de karasal ulaşıma olanak sağlayan Yümüktepe’nin Batı’ya aktarımın ilk merkezlerinden olduğunu dile getiren Prof. Dr. Caneva, “Yümüktepe; Erken-Orta-Geç Neolotik, Kalkolotik, Hitit, Demirçağ ve Ortaçağ tabakalarının bir arada görülebildiği ender bir yerleşim olup bunun yanısıra Anadolu’ya yayılımı anlamak için önemli olduğu kadar kıyısal yayılımıyla da Avrupa yerleşik yaşamını anlamak için anahtar yerleşmelerden biridir.” dedi.