Üniversitemiz ev sahipliğinde Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda “Yer Gözlem Uydu Uygulama Alanları ve Bütünleşik Havza Yönetimi” konulu çalıştay gerçekleştirildi.
“Yer Gözlem Uydu Uygulama Alanları ve Bütünleşik Havza Yönetimi” konulu çalıştaya Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, ilimizin kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, üniversitemiz öğretim elemanları ve öğrencileri katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından “Yer Gözlem Uydu Uygulama Alanları ve Bütünleşik Havza Yönetimi” konulu çalıştay, Prof. Dr. Reha Metin Alkan’ın açılış konuşmasıyla başladı.
Prof. Dr. Reha Metin Alkan, saygı ve selamlama konuşmasının ardından “Üniversitemizin böylesi güzel bir etkinliğinde sizlerle hep beraber olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.” diyerek konuşmasına başladı.
Rektörümüz Prof. Dr. Alkan teknolojideki gelişme ve ilerlemenin önemi üzerine vurgu yaptığı konuşmasında, “Teknolojide her geçen gün baş döndüren gelişmelerden en çok etkilenen branşların başında mesleğimiz geliyor: Harita, geomatik, jeodezi ve fotogrametri mühendisliği. Gerçekten inanılmaz bir hızda gelişen teknoloji, bizim meslek alanımızın da çok hızlı bir şekilde çeşitlenmesine, değişmesine ve buna bağlı olarakta mesleğimizde her geçen gün ilginin artmasına neden oluyor.” değerlendirmesinde bulunarak “İnşaat bölümlerinin altına kürsü olarak ve topoğraf yetiştirmeye dönük kurulan harita bölümü, artık dünyadaki çok büyük işleri yerine getiren ve olmazsa olmaz meslek gruplarının başına gelmiştir.” diye konuştu.
Teknolojinin zaman kavramıyla yarıştığı üzerinde durarak “Bizler, bu meslekte eskiden çok zor şartlar altında çalışma ve incelemeler yaparken şu anda teknolojinin ilerlemesiyle mesleki çalışmalar, çaba sarf etmeden ve zaman kaygısı duymadan çok hızlı bir şekilde standart rutin işler halinde yapılıyor.” diye konuşan Prof. Dr. Alkan, “Teknolojinin aynı zamanda konum/yer kavramının da üzerinde yükselen bir alan olduğu vurgusunu yaparak “Nerede sorusunun cevabı artık her an ve her alanda aranmaya başladı ve nerede sorusunun olduğu her yerde biz varız: Harita Mühendisleri” yorumunda bulundu.
Ayrıca günümüz dünyasının bilgi ve teknoloji çağı olmasına vurgu yapan Prof. Dr. Alkan, “Şu anda her şey bilgi üzerine kurulu ve bizler Hitit Üniversitesi olarak bunun farkındayız. Üniversitemiz artık klasik işlerle uğraşan bir üniversite modunda değil, Kuzey Anadolu Fay Hattının bir bölümünü ölçen, Obruk Barajı’nda deformasyon ölçmeleri yapan, GPS projeleri gerçekleştiren, insansız hava aracı gibi projeleri yapmakta olan bir üniversite haline geldik. Bu çalışmalar zamanla daha da artarak devam edecektir.” dedi.
Prof. Dr. Reha Metin Alkan, “Bu program sonrasında Üniversitemiz ve İstanbul Teknik Üniversitesi arasında bir proje çıkarılabileceğini umuyorum. Emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor çok teşekkür ediyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.
İlk konuşmacı Prof. Dr. Ayşegül Tanık, “Türkiye’nin Su Zenginliği ve Bütünleşik Havza Yönetimi” başlıklı sunuşunda öncelikle yaşamın vazgeçilmezi ‘su’ ile ilgili verilere değinerek suyun stratejik anlamı ve öneminden bahsetti. Ülkemizin mevcut su potansiyeli, kullanım miktarları ve alanları ile suyu kirleten kaynaklar sıralanarak sürdürülebilir su kullanımının önemi ve sürdürülebilirliğin özellikle havzalar bazında sağlanabilirliğinden hareketle havzalara ülkemizden ve Avrupa’dan örnekler veren Prof. Dr. Ayşegül Tanık, Avrupa Birliği su politikasının ‘anayasası’ olarak kabul edilen ve 2000 yılından bu yana uygulamada olan ‘Su Çerçeve Direktifi (SÇD)’ hakkında bilgi aktarımında bulunarak “Bu direktifin de su kaynakları yönetiminin en uygun ölçeği olarak havzaları benimsemesi ülkemizde de bu yönetim yaklaşımın diğer ülkelerde olduğu gibi hızla dikkate alınmasına vesile oldu.” dedi.
Aynı zamanda Prof. Dr. Ayşegül Tanık, bu bağlamda bütünleşik havza yönetimi temel ilkeleri, ülkemiz akarsu havzaları, havza bilgi sistemleri, mevcut durum itibariyle su yönetiminde paydaş olan kurum ve kuruluş yapılanması ile SÇD’nin gerekliliklerini yerine getirmede karşılaşılan sorunları dile getirdi.
İkinci konuşmacı Doç. Dr. Şinasi Kaya ise “Uydu Yer Gözlem Uyduları (İTÜ UHUZAM) ve Uygulama Alanları” başlıklı sunumunda, Türkiye’nin ilk yer terminali olan İTÜ Uydu Yer İstasyonu ve faaliyetleri konusunu ele alarak yapılan ve kurgulanan projelerden bahsetti.
Aynı zamanda Doç. Dr. Şinasi Kaya, 1970’li yıllardan beri uzaktan algılama teknolojisi ve yöntemleri ile birçok disiplin tarafından yeryüzünün araştırılmasına değinerek uzaktan algılamada görünür bölgenin dışında da algılama yapılabildiği için cisimler hakkında daha fazla bilgi elde edebileceği bilgisini verdi.
Üçüncü konuşmacı Doç. Dr. Esra Erten, Radar Verileri ile Tarım İzleme İmkanlar ve Zorluklar” adlı sunumunda uydu-tabanlı tarım izleme, kaliteli gıda maddelerinin uygun maliyetle üretimini ve tarımda verimliliği arttırırken çevreye verilen zararı azaltmanın hedeflendiği bilgisini verdi. Doç. Dr. Esra Erten, “Yer gözlem uydularından yapay açıklıklı radar olarak bilinen SAR uyduları, izlenen hedefe dair hem menzil hem de elektromanyetik saçılım bilgisi sağlaması yönünden bitki gelişiminin izlenmesinde büyük rol oynamaktadır.” diyerek TÜBİTAK, İTÜ ve ETH Zürih Üniversitesi (İsviçre) iş birliği ile gerçekleştirilen pirinç bitkisinin operasyonel olarak uydu-tabanlı izlenmesi için geliştirilen metodolojileri ele aldı.
Son konuşmacı Dr. Hakan Yavaşoğlu ise “GNSS Verilerinin Yer Bilimlerinde Kullanımı: Orta Anadolu Örneği” konulu sunumunda, “Yer bilimleri, yer yuvarının oluşumundan bugüne meydana gelen deprem, deprem döngüsü, fay yapıları ve karakteristiği gibi jeolojik ve jeofiziksel konuları içeren bir disiplindir. Yer bilimlerinde 19. yüzyılın sonunda açı ve kenar ölçmeleri ile başlayan jeodezik çalışmalar 20. yüzyılın ikinci yarısında uydu jeodezisinin (uzaktan algılama, GNSS, VLBI, SLR) kullanılmasıyla devam etmiştir.” dedi.
“Ülkemizde 1999 İzmit ve Düzce depremleri sonrasında uydu jeodezisi ile yer hareketlerinin incelenmesi için birçok çalışma yapılmıştır/yapılmaktadır. Deprem tahmini için nerede, ne büyüklükte ve ne zaman sorularına cevaplar aranmaktadır. Yer bilimleri için nerede ve ne büyüklükte sorularına cevaplar verilirken ne zaman sorusu hala istatistiksel sonuçlara dayalı olarak hesaplanmaktadır. Bu nedenle yıkıcı depremler üreten Kuzey Anadolu (KAF) ve Doğu Anadolu (DAF) fay zonlarının geçtiği ülkemizde jeodezik çalışmalar ile yer hareketlerinin izlenmesi çok önemli bir konudur.” değerlendirmesinde bulunan Dr. Hakan Yavaşoğlu, “Bu çalışmada, KAF orta kesiminde bulunan fay yapıları açıklanmış, fay hareketlerinin izlenmesi için yapılan çalışmalardan örnekler sunulmuştur. 1939 Erzincan depremi ile başlayan doğudan batıya doğru uzanan deprem göçü izlerinin (1942-Erbaa, 1943-Lâdik ve 1944-Gerede) bulunduğu bölgede yapılan çalışmaların paylaşılmasının ekonomik ve toplumsal açıdan faydalı olacağı muhakkaktır.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Çalıştay sunumlarının tamamlanmasının ardından değerlendirme toplantısı yapıldı.
Doç. Dr. Şinasi Kaya, “Çalıştaya katılan herkese teşekkür ediyor çalıştayın çok verimli geçtiğini ve çok değerli konulara değindiğimizi düşünüyorum. Gençlerin kafalarında soru işareti bile kalmasını sağladıysak bizim açımızdan daha başarılı bir çalışma ve mutluluk verici.” dedi.
Prof. Dr. Ayşegül Tanık, “Çalıştayın verimli geçtiğini, sürdürülebilirlik konusu üzerinde durduğumuz için öğrencilere hitap ettiğimizi düşünüyor disiplinler arası çalışmalara değindiğimiz için yapılacak çalışmalarda da takım çalışmasının önemine değindik. Yapılan projeler ve planlar döngüsel çalışmalar da güncelleştirmenin önemi son derece büyük. Bizler yol açmaya çalıştık, gençlerinde devamını ve daha iyisini yapmalarını bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Doç. Dr. Esra Erten ise” İçimizdeki potansiyeli keşfetmemiz gerektiğini düşünüyorum. Prof. Dr. Reha Metin Alkan araştırmaya çok destek veren bir rektör. Ben geleceğinizin çok güzel olacağını düşünüyorum.” diye konuştu.
Dr. Hakan Yavaşoğlu değerlendirmesinde “Kurumların disiplinler arası çalışmaların gelişimlerin önünü açtığını düşünüyorum. Bu panelin yapılmasında emeği bulunan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Son olarak Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, “Görünen o ki şu anda teknolojinin geldiği nokta itibarıyla verinin üretilmesi çok yüksek doğrulukta ve hız açısından son derece ilerlemiş durumda. Artık elimizde bu kadar veri var ve veri üretmek kolay iken insanlığın hayatını kolaylaştırmanın ve insanlığa hizmet etmenin yollarını bulmalıyız.” yorumunda bulunarak “Kapılarımız herkese açık. Çok ciddi ve somut projeler üretmemiz gerekiyor. İnsanoğlunun hayatını daha iyi nasıl kolaylaştırırız düşüncesiyle projeler yapılması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulunarak sözlerini tamamladı.
“Yer Gözlem Uydu Uygulama Alanları ve Bütünleşik Havza Yönetimi Çalıştayı” plaket takdiminin ardından sona erdi.