Yayınlanma Tarihi: 27 Haziran 2016 Pazartesi

Antropoloji Laboratuvarımız Gelişmeye Devam Ediyor

Eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerini günümüz çağının gerektirdiği her türlü imkâna sahip mekânlarda sürdürebilmek için yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdüren Üniversitemiz, bu amaçla, akademik birimlerimizin gereksinimleri doğrultusunda ihtiyaç duyulan alanlarda yeni laboratuvarlar kurmaya veya mevcut olan laboratuvarların kapasitesini arttırarak geliştirilmesine büyük önem vermektedir. 

Bu çerçevede, Antropoloji Bölümü’nü ziyaret ederek yapılan çalışmalar ve mevcut durum hakkında bilgiler alan Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, ülkemizde çok az sayıda olan ve pek çok güçlüğü barındıran Antropoloji Bölümü’nün üniversitemize kazandırılmasının memnuniyet verici olduğunu ve bu alanda yapılan çalışmaların büyük önem taşıdığını vurgulayarak bölüme kapsamlı bir laboratuvarın kazandırılması için çalışmalara başlandığının altını çizdi.

İnsanlığın var olduğu sürece; medeniyetlere ev sahipliği yapan bir geçmişe sahip olan ilimizde, bu alanda pek çok çalışmayı yapabilecek bir potansiyelin olduğunu dile getiren Prof. Dr. Alkan,  sadece yaşarken değil, öldükten sonra da insanı ve davranışlarını anlamaya çalışan bu bilim ile ilgili yapılabilecek projeleri, Antropoloji Bölümümüzün ilimizin farklı kurumlarıyla da iş birliği yaparak gerçekleştirilebileceğini belirtti. Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, “Yakın zamanda yapılacak Antropoloji Laboratuvarıyla bu tür çalışmalara daha güzel bir altyapı sağlanmış olacaktır. Böylece araştırmacılara ve öğrencilerimize daha iyi imkânlar sağlanacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

Antropoloji Bölümü’nün ilk öğrencilerini 2015-2016 Eğitim Öğretim Yılı’nda aldığını ifade eden Antropoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Mustafa Tolga Çırak da Türkiye’nin farklı bölgelerinde kazı çalışmalarının sürdürüldüğünü ve kurulmakta olan Antropoloji Laboratuvarıyla akademik çalışmaların yoğunlaşarak devam edeceğini belirterek bölüm hakkında detaylı bilgiler verdi.

Antropoloji’nin en geniş anlamda “insan bilimi” olarak bilindiğini, kendine has yöntemleri ve bakış açısıyla çok hızlı büyüyen en genç bilim dallarından birisi olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Çırak, Antropoloji biliminin en önemli amacının; kültürün ana unsuru olan insanın içinde yaşadığı toplumların geçmişten günümüze kadarki sürecinde gerek biyolojik çeşitliliğini gerekse kültürel çeşitliliğini diğer bilim dallarıyla birlikte ele alarak anlamaya çalışmak olduğunu vurguladı. 

Antropoloji’nin Biyolojik ve Sosyal (Kültürel) Antropoloji olmak üzere 2 ana bilim dalı altında incelenebileceğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Çırak, “Biyolojik Antropoloji içerisinde yer alan paleo-antropoloji de bağımsız bir çalışma alanı olarak değerlendirilmektedir. Antropoloji insanı, bir canlı ve sosyo-kültürel yönü olan bir varlık olarak bütüncül bir bakışla incelemektedir. İnsanın canlılar alemi içindeki yerini fosil kalıntılardan başlayarak ortaya koymaya çalışan ve tüm geçmişini aydınlatmak için yapılan çalışmalar paleo-antropolojinin ilgi alanıdır. Ayrıca antik dönem toplumlarının demografisi, sağlık sorunları, beslenme alışkanlıkları, göç yolları, akrabalık ilişkileri, sosyo-kültürel yapı gibi birçok konuda paleo-antropolojinin çalışma konuları arasında yer almaktadır. Antik çağda yaşamış insanların yeniden yüzlendirme çalışmaları da yine çalışma konularından birisidir” dedi.



HIZLI ERİŞİM

Instagram Twitter Facebook Youtube