Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan ve Çorum Belediye Başkanımız Muzaffer Külcü tarafından Turgut Özal Konferans Salonu’nda Güney Kampüsü olarak işaretlenen alanının devir teslimine ilişkin basın toplantısı düzenlendi.
Söz konusu toplantıda, 481 dönümlük bir alana inşa edilecek olan Güney Kampüsü’nde Çorum Belediyesine ait 62 dönümlük arazinin devrinin Üniversitemize yapıldığı açıklandı. Maliye Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Üniversitemiz ve Çorum Belediyesi arasında süren çalışmalar sonucunda Çorum Belediyesi, asfalt şantiyesinin de içerisinde bulunduğu araziyi Üniversitemize tahsis ederken Mimar Sinan Mahallesi'nin batı kısmında atış alanı olarak bilinen araziyi ise toplu konut yapmak amacıyla Milli Savunma Bakanlığından devraldı.
Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü yapmış olduğu açıklamada, üniversitelerin şehre sağlamış olduğu getirilere değinerek “Ben üniversitelerin şehirlerin kalkınmasına ve büyümesine her anlamda katkı sağlaması gerektiğini düşünüyorum. Bir üniversite, oranın sadece yaşayan insanların sayısal anlamda artmasına değil, o şehirde öğrenci ve akademisyen olarak bulunan herkesin ve o şehrin insanlarının sosyal, kültürel dokusuna ve eğitim kalitesine etki ederek oradaki seviyeyi yukarı çekmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Çorum Belediye Başkanı Külcü: “Üniversite-şehir bütünleşmesi önemli.”
Üniversite ve şehrin entegrasyonunun önemi üzerinde durarak Üniversitenin şehre yakın olması ve şehirle bütünleşmiş olması gerektiğini dile getiren Başkan Külcü, bu inançtan hareketle şehrin girişinde üniversite binalarının konumlanmasının çok daha doğru bir tercih olacağını, bunun Kuzey Kampüsüyle desteklediğinde şehrin büyük bir probleminin halledilmiş olacağına inandıklarını ve bu yönde bir çalışma başlattıklarını kaydetti.
Külcü: “Şehir girişleri, insanlar açısından algı noktalarıdır”
Özellikle şehir girişlerinin bir insanın ilk karşılaşmasına/tanışmasına benzettiği açıklamasında Başkan Külcü, şehir girişlerinin o şehre misafir olarak gelen insanlar açısından algı noktaları olduğuna dikkat çekerek insanların bir şehirle ilk karşılaşmasının o şehrin genel yaşamı ve insanlarla ilgili kanaatlerinin oluşmasına neden olduğunu ifade etti.
Şehirler söz konusu olduğunda hep beraber hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Başkan Külcü, “Şehirlerin bir doğal akışı vardır. Bir de ortaya o kentin yönetiminde söz sahibi olan insanların sivil toplum kuruluşları da bunun içerisine dahil ederek düşünülmeli, bir hedef konulmalı, kent vizyonu oluşturulmalı ve o vizyonla hedefe giden yolda beraber inşa etmek, yürümek mecburiyetimiz var. Attığımız bazı adımları bu çerçevede ele alıyoruz. Eğer suyun akışına kapılıp gidersek bizden olan beklentilerini yerine getirme konusunda zafiyet içerisine düşeriz.” diye konuştu.
Günümüz dünyasının bir gelişim ve dönüşüm içerisinde olduğu üzerinde duran Külcü, “Dünya hızla değişiyor. Türkiye de eski Türkiye değil. Değişimi, iyi okumak ve şehrin beklentileri nelerse onları da yerine getirme mecburiyetimiz var. Şehirlerin rekabet ettiği dünyada bizde kendi ölçeğimizdeki şehirlerden geri kalmamalıyız. Aksi halde bu şehrin sakinlerine kötülük etmiş oluruz. Bunu tek başımıza yapamayız. Tüm kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve toplumun bütün kesimleriyle gerçekleştirmeliyiz. Bu inancımızdan hareketle görev yaptığımız süre içerisinde asla kurum taassubumuz olmadı. Hiçbir kapıyı hiçkimseye kapatmadık. Bu şehirde yaşıyorsak bu şehrin ne kadar ihtiyacı var ve ne yapılması gerekiyorsa bunları yapmak ortak görevimiz” ifadelerini kullandı.
Başkan Külcü: “Üniversitemizi önemsiyoruz”
Üniversitemizi şehrin gelişimi açısından çok önemsediklerinin altını çizen Başkan Külcü, “Üniversitemizi önemsiyoruz. Bu şehrin gelişmesi, büyümesi ve toplamda ülkemizin kalkınması ve büyümesi üniversitelerin verimi ve üretkenliğine bağlıdır. Bugün itibarıyla 200 civarında üniversite olan ülke haline geldik. Bu açıdan düşünüldüğünde bizlerin diğer üniversitelere göre bir çekim ve cazibe merkezi olması gerekiyor ki istediğimiz hedeflere ulaşabilelim. Bu konuda kampüs ve fiziksel imkânların oluşturulması açısından belediye ve diğer kurumların çok sayıda katkısı olacaktır. Bu şehrin en büyük meselesi kampüs meselesiydi. Kampüs zamanla ve maddiyatla halledilecek bir iş idi. Çorum'un ötelenmiş üniversite beklentisi kampüs arzusunu daha çok kamçılıyordu. Bugün itibarıyla bunları konuşmuyoruz. Bunlar geride kaldı. Belediye Başkan adayı olduğumda üniversiteyle ilgili ne düşünüyorsunuz dediklerinde üniversite rektör yardımcısı gibi çalışacağım demiştim.” dedi.
Külcü: “Üniversitemiz şehrimizin marka değerini yükseltiyor”
Konuşmalarına “Üniversitenin kuruluşundan bugüne kadar üniversitenin her aşamasında katkılarımız oldu. Olmaya da devam edecek.” diye devam eden Külcü, “En büyük zenginliğimiz genç nüfusumuzdur. Genç nüfusumuzu eğitimli hale getirirsek bu ülkenin gerçek anlamda zenginliği haline dönüşecek. Üniversitelerde bunlar yapılmaya çalışılıyor. Yeni mekânlarda düne göre daha güçlü akademik kadrolarla Türkiye bu genç nüfusunu daha nitelikli hale getirecek. Aynı zamanda, iyi bir üniversite şehrin marka değerini yükseltir. Bu çok önemli. Şehre yük olmak yerine şehrin yükünü alan ve önünü açan, şehre hedefler koyan, şehrin vizyonunu büyüten bir üniversite o şehrin marka değerini birkaç basamak birden yükseltir. Üniversitemizin bu yolda olduğuna inanıyorum.” diye konuştu.
“Üniversitemizin yaptığı her işi, bu şehrin bir sakini ve Belediye Başkanı olarak keyifle takip ediyorum, bundan sonrasında da elimizden gelen her türlü katkıyı ve desteği üniversitemize sağlamaya devam edeceğiz.” diye konuşan Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, “Bu süreç içerisinde desteklerini esirgemeyen Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal’a, Milli Eğitim Bakanı Sayın İsmet Yılmaz’a, Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amirimiz Salim Uslu’ya, Defterdarımız Ali Sormaz ile Milli Emlak Müdürlüğümüze ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Asılı önemli olan Üniversitemizi o alana kavuşmasıydı. Üniversitemiz ve Çorum için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Basın toplantısında açıklama ve değerlendirmede bulunan Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, “Uzun uğraşlar sonucu Güney Kampüsümüzün yerinin devir teslimini bugün alıyoruz. İlimize ve bölgemize hayırlı olsun.” diye konuşmasına başlayarak üniversitenin başarısının Çorum'un başarısı olduğunu söyledi.
Göreve başladığı 2011 yılında Çorum'a ilk geldiğinde en önemli sorunlarından birinin kampüs sorunu olduğunu dile getiren Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, “Her toplantıda gündem maddesi kampüstü. Bu halledilmesi gereken çok zor bir konu ve süreçti. Başkanımızın 'Rektör Yardımcısı gibi çalışacağım' ifadesi, zaman içerisinde bu konudaki net duruşu, arzusu ve istekliliği bunu doğruladı. Güney Kampüsü'ne her ne kadar 2 yıllık bir süre olsa da bir harita mühendisi olarak yorumum şudur ki arazinin hemen her türlüsünün içinde bulunduran ve karmaşıklık konusunda Türkiye'deki en iddialı yapılardan biriydi. 400'ün üzerinde parselden oluşan, içerisinde ormandan hazineye, hisseli trampalı davalı bir araziydi. Çok fazla işlem gerçekleşen karmakarışık olan bir araziden bahsediyoruz. Bu süreçte başkanımız üniversitenin lehine olacak şekilde çalıştı. Sonuç olarak çok muazzam bir araziye ve muazzam bir kampüse kavuşacağız” diye konuştu.
Rektörümüz Prof. Dr. Alkan: “481 Dönümlük Arazi Tahsis Ettik”
Güney Kampusu karşısında 1000 yataklı bir hastane, yan tarafında bir terminal, hemen yanı başında 2 yıla kadar bitecek olan spor kompleksinin olacağını hatırlatan Rektörümüz Prof. Dr. Alkan, “Artık o bölge, ciddi bir cazibe merkezi haline gelmeye başladı. Böyle bir yerde 481 bin metrekare bir araziye sahip olduk. Biz bu arazide bir Sağlık Kampüsü yapmak istiyoruz. Eğer olabiliyorsa da buranın yeni bir üniversiteye kavuşturulmasını istiyoruz. Daha net ifadeyle ayrı bir Sağlık Üniversitesi olmasını arzu ediyoruz. Günümüz Türkiye'sinde, artık bunlar konuşulan konulardır. Ayrı bir üniversite olmasa bile Üniversitemiz bünyesinde Tıp Fakültesi, Sağlık Meslek Yüksekokulu, Veterinerlik Fakültesi ve inşallah Eczacılık Fakültesi ve Diş Hekimliği olacaktır. Bunlar çok kolay yatırımlar değil, bunların planlanması gerekiyor. Bin yataklı hastanenin olduğu ve karşısında da sağlık kampüsünün bulunduğu bir sağlık adası, sağlık bölgesi ortaya çıkacak. Hemen arka tarafında Kredi Yurtlar Kurumu'nun yurdu, daha da ilerisinde özel sektör olarak yaptırılan KYK tarafından işletilen bir yurt daha bulunuyor. Buralar her anlamda birer cazibe merkezi haline gelecektir. Her anlamda baktığımızda şehrin girişinde de çıkışında da birer tane kampüsümüz olmuş olacak” açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Alkan: “Bu üniversite Çorum'undur ve başarı Çorum'un başarısıdır”
Üniversite kurmanın tamamen maddiyat ile ilgiliyken üniversite olmanın tamamen kültürle bağlantılı olduğunu ifade eden Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, “Sizin bir kültürünüzün oluşması, bazı reflekslere sahip olmanız en az binalar kadar önemli. Bize düşen bundan sonrasında daha kaliteli ve donanımlı insanlar yetiştirmektir. Dünya üniversite sıralamalarında her geçen gün artan bir başarımız var. Bizler bunları açıklıyoruz ama bu üniversite Çorum'undur ve Üniversitenin gelişimi, Çorum halkının lehinedir. Bu üniversitelerdeki sorunlar sadece bizi değil, Çorum'u da ilgilendirir. Başarı, Çorum'un başarısıdır.” diye yorumladı.
Marka değere sahip olabilmenin günümüz küresel dünyasında en önemli unsur olduğu üzerinde duran Prof. Dr. Alkan, “Bizim bundan sonrasında, marka olabilmemiz belli bölümlerde seçilebilir ve tercih edilebilir olmamız gerekiyor. Öğrenci çok değerli. Artık öğrenciler seçici davranarak tercih yapıyor ve her ilde bir üniversite var. Dolayısıyla bizim üniversitemizin elbette bir cazibesi var. Ancak Çorum'un cazibesiyle de ilişkili bir şeyler ortaya koymamız gerekiyor. Öğrenci üniversiteye gelirken hem eğitim, hem fiziki hem de sosyal gelişimine bakıyor. Öğrenci artık gideceği üniversiteyi ve çevresini sorguluyor.” ifadelerinde bulundu.
Rektör Prof. Dr. Alkan: “5 yılda 8 bin öğrenciden 17 bine çıkmayı başardık”
Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Üniversitemizin 2016-2017 Eğitim Öğretim Yılı’na ilişkin açıklamasında şu açıklamalara yer verdi: “Şu an itibarıyla 17 binin üzerinde öğrencimiz bulunuyor. 5 yılda 8 bin öğrenciden 17 bine çıkmayı başardık. Bu da gösteriyor ki Çorum'da büyük bir potansiyel var. Eğer binalarımızı tamamlarsak ve altyapımızı oluşturursak daha da artacaktır. Şunu da söylemeliyim ki bütçemizde hiçbir sorun yoktur. Şu anda müteahhitlerle öngördüğümüz şekilde paramız hazır ve bütçe sorunumuz yoktur. Geçtiğimiz hafta bütçe görüşmelerine gittik ve bir sorun oluşmadı. Devletimiz doğru istekler sonucunda zaten sorgulamıyor. Devletimiz de tam desteğini sunuyor.
Artık bizim kampüs değil, Teknokent’i geliştirip katma değeri yüksek ürünlere ve AR-GE çalışmalarına geçmemiz gerekiyor. Çorum'un her anlamda marka değerini arttırmamız ve bize fikir verici işlerle gelinmesi bizlere moral oluyor. Güney Kampüsü’nün daha master planı yapılıyor, seneye Tıp Fakültesi gelecek, ne olacak sorusu akıllara geliyor. Bunu da açıklığa kavuşturalım. Fen Edebiyat Fakültemizin içerisinde Fizik, Kimya ve Biyoloji bölümlerinde tüm Türkiye'de sorunlar yaşanıyor. Artık o bölümler aktif değil. Biz oradaki boşluktan yararlanarak birkaç yıllığına da olsa oraya taşıyacağız. İnşallah öğrencilerimiz seneye orada eğitim görecekler. Zaten ilk 3 yıl orada eğitim görecekler, kalanını ise hastanemizde geçirecekler. İnşallah Güney Kampüs’te en kısa sürede bitecektir. Aynı zamanda Sayın Milletvekilimiz ve TBMM İdare Amirimiz Salim Uslu’nun açıklamış olduğu hızlı tren projesinin hayata geçmesiyle Çorum her anlamda bir cazibe merkezi olacak. Üniversitemizin güzergâhının da hızlı tren projesi oldukça yakın olduğunu biliyorsunuz.” açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Alkan: “Millilik, en önemli değer”
Bunlara ek olarak açıklamasında Prof. Dr. Alkan, yaşanan 15 Temmuz darbesine ilişkin millilik konusunun da çok büyük önem arz ettiğine değinerek “İnsanlarımıza en iyi şekilde eğitimi verebilmek, yetişmiş insan gücü noktasında da bize çok ciddi işler düştüğünün farkındayız. Bu binalarımızda, milli değerlere ve milli iradeye sahip kişilerin yetiştirilmesini sağlamamız gerekiyor. Dolayısıyla üniversite kurmak tamamen maddiyatla ilgili, paran varsa üniversite kurarsın ancak üniversite olmak çok farklı bir konu. Tamamen sizin bir kültürünüzün ve bazı reflekslere sahip olmanıza bağlı ve en önemlisi de değerler.” dedi.
“Omuz omuz verdiğimizde muazzam işler yapılıyor. Bunları hepimizi deneyimleyerek gördük. Güney Kampüsümüz ilimize ve bölgemize hayırlı olsun” diye konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Üniversitemiz ve şahsı adına başta Maliye Bakanımız Naci Ağbal’a, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na, Bakanlıklarımıza, Çorum Milletvekillerimize, Belediye Başkanımıza, Milli Emlak Müdürlüğümüze, Defterdarımız Ali Sormaz ve Deftedarlığımıza, pek çok bürokratımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza ve emeği geçen herkese bu süreçte verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ederek şükranlarını sundu.