Yükseköğretim kurumları adına yurt dışında lisansüstü öğrenim gören öğrenciler için üniversitelerin bünyesinde ihdas edilen “YLSY Burs Koordinatörleri”nce üniversitelerde yürütülen iş ve işlemlerin tanıtılmasını, bu iş ve işlemlerin daha verimli ve sağlıklı yürütülerek süreçte yaşanan aksaklıkların giderilmesini ve yurt içi akademik danışmanların süreçte aktif rol alabilmesini sağlamak amacıyla, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Yurt İçi Akademik Danışmanları Toplantısının dördüncüsü Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Gerçekleştirilen toplantıya Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Bülent Çiftçi, Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Fatih Kuzu, Milli Eğitim Uzman Yardımcıları Mehmet Zeki Apaydın, Koray Subaşı, Üniversitemiz ve çevre illerden gelen davetli çok sayıda öğretim elemanı katıldı.
Rektörümüz Prof. Dr. Alkan: “Üniversiteler Toplumdaki En Önemli Görevi Üstleniyor”
Programın açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan konuşmasına “Toplantının dördüncüsünün Üniversitemiz ev sahipliğinde düzenleniyor olmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle tüm katılımcıları ilim ve Üniversitem adına saygıyla selamlıyorum.” diye başladı.
Üniversitelerin toplumdaki en önemli görevi üstlendiğine değinen Rektörümüz Prof. Dr. Alkan, insana yapılan yatırımın en önemli ve hayırlı yatırım olduğunu belirterek “Üniversitelerin toplumun en önemli kurumlar içinde yer aldığını biliyoruz. Bu toplumun ileri gitmesini istiyorsak üniversitelerimizdeki yetişmiş insan gücüne gerçekten çok ciddi şekilde ağırlık vermemiz gerekiyor. Ülke olarak hiçbir maddi sıkıntımız yok biliyorsunuz. İş yapmak istemeyen insanlar bu konuda sıkıntı yaşadığını söylüyorlar” diye konuştu.
1416 programının bir değerlendirmesini yapan Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, “Bize gelen arkadaşlarımız ve bizler açısından gerçekten önemli sıçramalar yapacak olan bizlere çok ciddi destek sağlayacak olan arkadaşlarımız. Lisans sorunlarının olmaması, güncel bilgilerle donatılmış ve doktoralarını yapmış olması son derece önemli. Elbette bu süreçte YÖK ve MEB’in iki farklı kurum olarak bu işi yürütmesinin bazı sorunlar yaşatmış olsa da bu sorunların ortadan kaldırılması ve en aza indirilmesi bu toplantının amacı. Bunlar da konuşularak çok daha efektif hale getirilecektir. Ben 1416 programlarının üniversiteler açısından çok yararlı olduğuna kalpten inanan ve çok ciddi şekilde destekleyen biriyim. Bizim gibi yeni kurulan üniversitelere çok ciddi açılımlar sağlayan bir konsept. Bu programdan dolayı Milli Eğitim Bakanlığı, Müsteşarımıza, Genel Müdürümüze ve daire başkanlarımıza şükranlarımı iletiyorum.” dedi.
Üniversitemize ilişkin bilgi paylaşımında bulunan Rektörümüz Prof. Dr. Alkan, “Hitit Üniversitesi 2006 yılında kurulan 15 üniversiteden biri. Bugün itibarıyla bilim üzerinde akademik kadroya sahip, 19 bin civarında öğrencisi bulunmakta. Bir öğretim elemanına düşen öğretim elemanının 1/25 oranında olmasına gayret ediyoruz. Amacımız bu oranı 1/20 oranına çıkartabilmek. Gücümüz yettiği kadar önlisans, lisans ve lisansüstü programlarımızı belli bir oranda tutmaya gayret ediyoruz. Benim hedefim öğrencilerimizin lisansüstü %15, lisans %50 ve önlisans %35 gibi bir program içerisinde üniversitemizi konuşlandırmaya gayret ediyoruz. Üniversitelerimizin eğitim kısmı önemli olduğu gibi diğer taraftan bilimsel çalışmalarımızda gerçekten son derece önemli başka bir bileşen. Öğretim elemanı başına 0,9 yayın sayısına ulaşmış durumdayız. Dünyada toplam 25 bin üniversite var bildiğiniz üzere. Bizler de yakın zaman önce 2017 URAP sıralamalarında, geçen seneden bu yana 7 basamak artışla 71. sıraya yükselen Üniversitemizin dünyadaki yaklaşık 25 bin yükseköğretim kurumu arasında da 2 bin 342. sırada yer aldı. Üniversitemiz öğrenci sayısıyla, Teknokent’iyle, Merkez Laboratuvarı’yla (HÜBTUAM) ve çeşitli bağımsız kuruluşların yaptığı sıralamalarda yer alarak böylece kendi yetkinliğini ispatlamaya gayret ediyor. 1416 programı kapsamında yurtdışından gelecek arkadaşlarımızla bu hızımızı arttıracağımıza inanıyoruz” dedi.
1416 programının önemine ve üniversiteler fayda sağlama noktasında yorumda bulunan Rektörümüz Prof. Dr. Alkan, “Yeni kurulan üniversitelerde akademisyenler çok önemli. Yol kat edebilmemiz için güncel bilgilere haiz, dünyayı anlamış ve yorumlamış insanlar bizim için çok kıymetli. Çünkü rakiplerimiz tüm hızıyla çalışmaya devam ediyor. Gerçekten ekstra gayretlere ihtiyacımız var. 1416 programı da en önemli katalizatörlerden bir tanesi. Bu programın ev sahipliğini bizlere verdiğiniz ve etkinlikte emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Bülent Çiftçi: “1416 Programı Kapsamında 4500’ü Aşkın Öğrenciye Ulaşacağız”
Cumhuriyetimizin ilk yıllarında nitelikli insan gücü yetiştirmek adına çıkarılan 1416 Sayılı Kanun kapsamında ihdas edilen bütün işlemlerin Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü tarafında yürütüldüğünü ifade eden Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Bülent Çiftçi, program dahilindeki öğrencilerin üniversiteleri ile ciddi anlamda kopukluklar yaşadığını belirterek öğrencilerin yurt dışına çıkmadan önce üniversitelerinde ilgili kişilerle gerekli bağlantıları ve iletişimi kurmalarının büyük önem arz ettiğini vurguladı.
Program kapsamındaki bursiyerlere ciddi önemli bir bütçenin ayrıldığını söyleyen Çiftçi, şuan itibariyle 3635 öğrencinin var olduğunu ve bu sayının yıl içerisinde eklenecek 1155 kişilik kontenjan ile 4500’ü aşkın bir öğrenciye ulaşacağının altını çizerek programın öğrencilerin doktora sonrasında ülkemize geri dönerek akademik camiamıza katkıda bulunmalarını amaçladığınız sözlerine ekledi.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili: “Her Ülke İçin Nitelikli İnsan Kaynağı En Stratejik Unsurdur”
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Her ülke için nitelikli insan kaynağının en stratejik unsur olduğunu söyleyerek “Bu tespitin Türkiye Cumhuriyeti için daha stratejik bir hal ve kaynak olduğunu düşünüyorum” dedi.
İbn-i Haldun’un “Coğrafya kaderdir” sözünü hatırlatan Prof. Dr. Bilgili, insan içinde, devletler içinde coğrafya bir kaderdir. Türkiye Cumhuriyeti devleti yıllardır bu topraklarda ve bizim kaderimizin bu olduğunu düşünüyorum. Coğrafyamız dünya açısından stratejik, kültür ve medeniyet açısından son derece ileri bir noktada bulunuyor. Bulunduğumuz coğrafya bizim ülkemizin çok güçlü olmasını zorunlu kılıyor. Bizim kültürümüzde; bilim insanına çok değer verilir ve önünde saygıyla eğilir. Bu bilime gösterilen bir saygıdır. Bizim Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu olarak hem öğretmenimizi hem de bilim insanlarımızı önünde saygıyla eğilen insanlar haline getirmemiz lazım. Bu bir yeniden değer yaratmadır. Geleneğimizde var olan bu geleneğimizi toplumumuza yeniden hatırlatıp yeniden bir değer yaratma işine girişmemiz lazım” dedi.
1416 projesi kanununun çıkarılmasından bahseden Prof. Dr. Bilgili, bu kapsamda son 5 yıldır ciddi bir ilerleme kaydedildiğini ifade ederek hem üniversitelerimize insan kaynağı hem de kamu kuruluşlarını insan kaynağı oluşturduğunu belirtti. Bu sebeple yükümlülüğün Milli Eğitim Bakanlığında olduğunun altını çizen Prof. Dr. Bilgili, bu çalışmalarda sadece Mili Eğitim Bakanlığının değil üniversitelerimizin, danışmanların, koordinatörlerin de üzerlerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini söyleyerek “İnsan kaynağımızı en güzel şekilde yetiştirerek ülkemizin hizmetine vermeliyiz” dedi.
Bu bölgesel toplantının dördüncüsünün Üniversitemiz ev sahipliğinde yapıldığını ifade ederek sözlerine devam eden Prof. Dr. Bilgili, “Bu taşın altına herkes elini koyacak ve öylelikle bu çalışmamız güzelleşecek. 1416 projesi, önemli bir insan kaynağıdır. Bugün bu çalışmanın eksiklikleri nelerdir, neler yapabiliriz konularını görüşmek üzere bir aradayız” diyerek projede önemli gelişmeler kaydedildiğini vurguladı. Proje kapsamında koordinatörlerin ve danışmanların büyük önem arz ettiğini söyleyen Prof. Dr. Bilgili, üniversite-öğrenci arasındaki bağın çok iyi kurulmasına dikkat çekti.
Prof. Dr. Bilgili konuşmasının sonunda; 1416 projesi ile öğrenci sayısını artırmak yerine işin niteliğini artırmayı veya ülkemizde zayıf alanlarla öğretim üyesi yetiştirmenin amaçlandığını ve bu nedenle yurt dışına öğrenci gönderildiğini ifade ederek kurgunun üniversitelerimizin ve ülkemizin gelişmesine yönelik olduğunu vurguladı.
Yapılan konuşmalar sonrasında Milli Eğitim Uzman Yardımcısı Mehmet Zeki Apaydın ve Havva Görkem Altunbaş tarafından “Milli Eğitim YLSY Programı” başlıklı ve Milli Eğitim Uzman Yardımcısı Koray Subaşı tarafından “REBUS Yurt İçi Akademik Danışman Modülü” başlıklı sunumlar yapıldı.
Katılımcıların sorularının cevaplandırılmasının ardından sona eren toplantı sonrasında Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili ve beraberindeki heyet Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan’ı makamında ziyaret etti.