Üniversitemiz tarafından Ethem Erkoç Konferans Salonunda Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cem Zorlu’nun konuşmacı olarak katıldığı “Türkiye Maarif Vakfı: İlk Tespitler ve Adımlar” konulu konferans düzenlendi.
Konferans öncesi Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cem Zorlu, Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan’ı makamında ziyaret etti. Ziyareti sonrası gerçekleştirilen programa Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, İlahiyat Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Mehmet Azimli, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Menderes Suiçmez, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Işık, İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük, Üniversitemiz öğretim elemanları, öğrencilerimiz ve çok sayıda misafir katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Prof. Dr. Cem Zorlu’nun önemli bir konu hakkında ciddi bilgi paylaşımlarda bulunacağını ifade ederek Türkiye Maarif Vakfı‘nın tamamen FETÖ’nün yurtdışında oluşturduğu kötü algıyı ortadan kaldırmak, yapmış olduğu yanlış faaliyetlerin daha ötesinde yaptığı hainliklerin önüne geçmek üzere kurulan çok özel bir misyonu olduğunu belirtti.
“Hitit Üniversitesi olarak eğitimin uluslararasılaşması kapsamında yurt dışı ilişkilerine çok önem veren bir üniversiteyiz. Bugün baktığınız zaman yapılan çalışmalarla gerçekten uluslararasılaşma noktasında tüm dünyada çok ciddi bir farkındalık oluşmuş durumda. Bizlerde gücümüz yettiği kadar bu anlamda uluslararası öğrencileri aramıza katmaya, dünyada yaklaşık 22 bin civarında bulunduğunu tahmin ettiğim eğitim kurumunun uygun olanlarıyla çalışmalar yapmaya gayret ediyoruz” diyen Rektörümüz Prof. Dr. Alkan, ülkemizin özellikle gönül coğrafyası dediğimiz Kuzey Afrika ve Balkan coğrafyası başta olmak üzere çok ciddi bir öğrenci çekme potansiyeline sahip olduğunu vurgulayarak “O bölgelerdeki insanlar sizlerle çok yakın işbirliği yapmak istiyoruz, sizler çok önemlisiniz, güçlü Türkiye çok önemli ve bu gücünüzden yararlanmak istiyoruz diyorlar. Bu anlamda da bizler Hitit Üniversitesi olarak bu konuda çok ciddi adımlar attık. Ancak hemen bu konuda sistematik bir yol kat edildiğini düşünmüyorum. Tamamen yöneticilerin inisiyatifleriyle, kendi gayretleriyle yürütülen faaliyetlerdi. Artık bundan sonrasında Türkiye Maarif Vakfı’nın destekleriyle, yardımlarıyla, oluşumlarıyla bizde ayakları daha çok yere basan, devletimizin global politikası içinde bize düşen görevi yerine getiren bir üslupla Üniversitemizin bundan sonraki, uluslararası ilişkilerini şekillendirmeye gayret edeceğiz” dedi.
Rektörümüz Prof. Dr. Alkan, konuşmasının sonunda Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cem Zorlu’yu ilimizde ve Üniversitemizde ağırlamaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek teşekkür etti.
Sözlerinin başında Türkiye Maarif Vakfı’nın nasıl ortaya çıktığını ve kurulduğunu anlatan Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cem Zorlu, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ilk izinin 17-25 Aralık’ta mevcut olduğunu ve vakfın kuruluş hikâyesinin de bu tarihten itibaren başladığını dile getirerek “17-25 Aralık operasyonları sonrasında devletin organlarına, bürokratik kesimlerine, ticaretine, eğitimine, her alanına nüfuz etmiş bir terör örgütünün varlığının çok net olarak hissettikten sonra bunların yurt dışı ayağı konusunda neler yapılabileceği konusu gündeme geldi. Tanıtımı bile hırsızlık üzerine kurulmuş, dünyada alığı operasyonunu en iyi yapan bir örgütten bahsediyoruz. Bunların yerine yeni okullar açılsın denildiği zaman ise ilk defa gündeme gelen bir konu ile bu masaya yatırıldı. Özel sektör hızıyla ve pratikliğiyle hareket etsin diye bir vakıf kurulma fikri oraya çıktı ve 15 Temmuz darbe öncesinde Türkiye Maarif Vakfı kuruldu” dedi.
“Dünyadaki devletlerin tarihinde çok nadir gerçekleştirilen bir darbe teşebbüsü yaşadık biz. Enteresan bir yapı ve bu örgüt yapılanmasıyla Türkiye’nin geleceğinin 50 yılını çalmıştır. Ama Cenâb-ı Hakk’ın bir lütfu ilahisi olarak değerlendirmek lazım. Hep deriz ya herkesin bir hesabı var Allah’ın da bir hesabı var. Hesap tutmadı ve darbe gerçekleşmedi. Eğer darbe gerçekleşseydi Türkiye ne hala gelirdi tasavvur bile edemiyorum” diyen Prof. Dr. Cem Zorlu, vakfın; terör örgütünün başının yaşadığı, FEM Dershaneleri Genel Merkezi ve örgütün karargâhı olan mekanda faaliyetlerine başladığını söyleyerek tam simgesel bir mekan olduğunu vurguladı. Bu yapının 1990’lı yıllarda adeta devletle karşı karşıya geleceği düşüncesiyle kendisine tedbir aldığını ifade eden Prof. Dr. Zorlu, terörist başının yaşadığı dairenin yaşadığı dairenin kapılarının çelik, duvarlar ve tavanlar arasında ise çelik plakların olduğunu belirterek bu ekibin, bu terörist başının niyetinin 90’lı yıllardan itibaren bozuk olduğunun altını çizdi.
Prof. Dr. Cem Zorlu, “Sayın Cumhurbaşkanımızla yaptığımız ilk toplantıdaki hedef şu olarak konuldu önümüze: 193 ülkede var olacaksınız” diyerek Türkiye Maarif Vakfı’nın yurt dışında okullar, yurtlar ve çeşitli eğitim kurumları açmak, okul öncesinden üniversiteye kadar burslar vermek, bilimsel çalışmalar yapmak gibi görevleri olduğunu dile getirdi. “Bizim hedefimiz şuanda batı medeniyetinin gelip tıkandığı o dengeli insan meselesi var ya, onu yetiştirmeye çalışmak. İyi ve güzel insan yetiştirmek, bizim derdimiz bu. Yurt dışına açılmak suretiyle Türkiye’nin aslında derinliklerinde var olan, tozlanmış raflarda var olan, o irfan geleneğini, Sarı Saltuklar geleneğini, Anadolu’nun özündeki güzel insan, toleranslı, dengeli insan, ifrat ve tefritte olmayan, dini algısı da bu çerçevede gerçekleşen, dünya ve ahiret dengesinde kuran bir insan yetiştirmek. Hedefimiz budur” diyen Prof. Dr. Zorlu, “Biz bir maarif ailesi oluşturmak istiyoruz. Maarif havuzu oluşturmak istiyoruz. Marifetli, becerikli, dertli, davası ve aşkı olan bir insan kitlesi oluşturmak istiyoruz. Aşkı olmayan, şevki olmayan, davası ve derdi olmayan bir insanın, Afrika’nın en ücra köşelerinde medeniyetten, bizim dünyada yaşadığımız imkanlardan uzak alanlarda vazife yapması, o insanlığa bilgi ve irfan taşıması mümkün değildir. Dava insanları götürecek olan unsur bu” dedi.
İlk günden itibaren vakfın yaptığı çalışmalar ve geldiği nokta hakkında bilgiler aktaran Prof. Dr. Zorlu, “Eğitim fakültelerinden, İİBF Yönetim Bölümünden mezun olan ve devlette iş imkanı bulamayan ya da iş imkanı bulsa bile bizimle çalışmak isteyen tüm gençlerimize kapımız açık. Fakat bir uyarıda bulunmak istiyorum. Biz dil bilen eleman arıyoruz. Sizleri bu noktada şimdiden gayretli olmaya teşvik etmek istiyorum” diyerek vakfın yabancı dile verdiği önemin altını çizdi. Vakfın faaliyet gösterdiği alanlar hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Zorlu, “Yurt dışında Türkiye Maarif Vakfı’na marifetlerimle katkı sağlamak isteyen olursa içinizde yaşı önemli değil gönlü genç olsun yeter ki öğretim üyesi arkadaşlara, yurt dışında eğitim-öğretim yapmak isteyen öğrencilere, bitirmek üzere olup da ben maarif ailesine katılmak istiyorum diyenlere kapımız açık. Gelin Türkiye’nin 20. yy değil artık, 21. yy’na, Türkiye’nin misyonunu vizyonunu taşıyacak olan bu maarif davasına sizlerin de katkısı olsun” diyerek sözlerini, tamamladı.