Öğrencilerimizin uygulamalı eğitimlerine katkıda bulunmak amacıyla Organize Sanayi Bölgesi’ne kurulması planlana Meslek Yüksekokulu’na ilişkin istişare toplantısı gerçekleştirildi.
Meslek Yüksekokulu kampüsünde yapılan toplantıya Çorum Valisi Necmeddin Kılıç, Çorum Belediye Başkanı Zeki Gül, Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, ÇTSO Başkanı Çetin Başaranhıncal, kamu kurumlarının il müdürleri, STK temsilcileri ve akademisyenler katıldı.
Toplantıda ilk olarak OSB’de açılması planlanan MYO ile ilgili hazırlanan rapor ile katılımcılara bilgi paylaşımında bulunan Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Hitit Üniversitesi olarak üniversite-sanayi işbirliği kapsamında pek çok çalışmaya imza attıklarını ifade ederek yapılan toplantının da OSB'de açılacak olan Meslek Yüksekokulunun verimli olup olmayacağı, yapılabilirliği veya hangi modelle yapılması gerektiğine dönük bir çalıştay niteliğinde olduğunu belirtti.
1 Temmuz 2017 tarihinde çıkan 7033 sayılı Sanayi Kanunu’nda net bir şekilde üniversite eğitimlerinin bir kısmının, en az bir döneminin sanayide iş dünyası ile birlikte ortak çalışmalar yapılmasına yönelik bir yaklaşımın var olduğunu ifade eden Rektörümüz Prof. Dr. Alkan, her ilde bir üniversite kurulmasındaki temel çıkış noktalarındaki bir tanesinin sadece eğitsel faaliyetlerin yapılması değil üniversitelerdeki bilgi birikiminin, bilimsel gücün her anlamda başta bulunduğu bölge olmak üzere tüm Türkiye’ye ve dünyaya aktarılması anlayışı olduğunu söyledi.
Rektörümüz Prof. Dr. Alkan, 26 Eylül 2017’de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni Konuşmasındaki “YÖK’ten benim bir başka talebim var; ülkemizin kalkınması için, sanayimizin ihtiyaç duyduğu kalitede eğitim ve öğretime, beceriye sahip eleman ihtiyacını karşılayacak adımların atılmasıdır. Bu çerçevede özellikle meslek yüksekokullarının müfredatından yeterliliklerine kadar baştan sonra gözden geçirilerek yeniden yapılandırılması dahil gereken her türlü çalışma yürütülmelidir.” ifadesine dikkat çekerek “Şuana kadar Rektörün ya da Bürokratın inisiyatifinde hareketimiz belki varken bundan sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımızın çok net ifade ettiği ve yasal olarak da ortaya konulduğu üzere üniversitelerin bulunduğu bölge ile her anlamda işbirliğine gitmesi artık bir zorunluluk haline gelmiş durumda” dedi.
Üniversitemizde Meslek Yüksekokullarına ait bir koordinatörlüğün kurulduğunu ifade eden Rektörümüz Prof. Dr. Alkan, “Meslek Yüksekokullarından başlamak üzere 3+1 dediğimiz bir modelle dört dönemin bir döneminin tamamını ilgili sektörde geçirmelerine yönelik bir çalışma başlattık. Bunu sanayicilerimizin desteği ile yapabileceğimize inanıyoruz ve yakın bir zamanda da bunu sizlerle paylaşacağız” diyerek 8 tane üniversitede Organize Sanayi Bölgelerinde Meslek Yüksekokullarının kurulduğunu belirtti. MYO’ların doluluk oranlarına hakkında bilgi paylaşımında bulunan Rektörümüz Prof. Dr. Alkan, "En ciddi doluluk oranına sahip olanlar Ankara'da Hacettepe ve Gazi Üniversiteleridir. Bizim burada ki amacımız üniversitede bilgi birikimini ilgili sektörler paylaşmaktır. Bunun için sanayicimizin ihtiyaç duyduğu programların Organize Sanayi Bölgemizde açılacak olan bir Meslek Yüksekokulu bünyesinde değerlendirerek orada eğitimine devam etmesi veya yeni bir Meslek Yüksekokulunun açılmasıdır” şeklinde kaydetti.
Üniversitemizde 3+1 modelinin gelecek yıl uygulamaya başlanacağını ifade eden Rektörümüz Prof. Dr. Alkan, sadece öğrencilerin tümünün bir dönem boyunca istihdamını sağlayacak sektörler konusunda bazı işbirlikleri yapılması gerektiğinin altını çizerek “Üniversite olarak 3+1 modeline zaten geçektik. Bu toplantının amacı da bu modeli OSB'de bir MYO açıp bu çalışmayı oraya mı taşıyalım yoksa nasıl yapalım arayışıdır. Burada binada ve arsada sorun yok. Arsa tahsisi zaten yapıldı. Ancak için doldurulması konusunda iş dünyamız bizden istihdamını garanti etmek kaydıyla hangi bölümleri istiyorsa biz buradaki eğitim devamını ya da tamamını orada sürdürebiliriz. Ancak şunun altını bir daha çizmek istiyorum; iş dünyamızın birinci derece ihtiyacı bulunduğu hemen her bölüm içinde bulunduğumuz Meslek Yüksekokulumuzda var. OSB’de MYO kurulması bunu nasıl etkileyecek? Ne kadar gerekli? İş dünyası buna istekli mi? Bu konular sizlerden gelecek talebe göre şekillenecek. Bina yapmak çok önemli ama sürekli, işlevsel kılmak ve orada sürdürülebilir bir model kurmak en az kurmak kadar önemli konular” dedi.
Çorum Valisi Necmeddin Kılıç da konuşmasında Çorum’da görev yapmanın heyecan verici olduğunu belirterek, “Ben Çorum’un en büyük zenginliğini, beşerî zenginliği olarak görüyorum. Ama bu insanları yan yana getirip bir takım oyunu çıkarmamız lâzım. Bu amaçla stratejik plan oluşturuldu. Bunun motor görevini ise üniversitemiz üstlendi ve sivil toplumumuz ile bürokrasi de yoğun bir mesai harcadı. Şu anda elimizde 2023 hedeflerine yürüyen Türkiye’de bir alt planımız var. Bu planların hayata geçirilmesi aşamasında üniversitemizin bilgi birikiminin olabildiğince bürokrasiyle birleşerek, sanayiyle birleşerek alana yansıması gerekiyor. Son bir yıldır hem üniversite-sanayi işbirliği, hem de üniversite-bürokrasi işbirliği oldukça iyi gidiyor. Bunun da meyvelerini almaya başlıyoruz.” diye konuştu.
Türk sanayisinin ara elemana şiddetle ihtiyaç duyduğu vurgulayan Vali Kılıç, “Çorum’un sanayisi için bir hedef koyduk. O hedeflere ulaşabilmek için sanayimizle, üniversiteyle, sivil toplumla ve bürokrasimizle ne yapabileceğimizi beraber tartışmak, ortak hedeflere yürümek amacıyla bir araya geldik. Öğrenciler eğitilirken tıpta ve sanayide sahada olurlarsa daha kaliteli oluyor. Tıpta eğitim alan öğrencilerimiz eğitimlerinin yarısını hastanede, sahada alıyorlar. Mühendislik eğitimlerinin de alanda olmasının getireceği fayda şüphesizdir. Tam da biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Türk sanayisi şu anda ara eleman ihtiyacı duyuyor. Mühendisimiz var, işçimiz de var ama tekniker ve teknisyen kadrolarında ciddi açıklar var. Bu ara elemanı yetiştirirken sanayi havasını soluyarak, fabrikaların içerisinde biz onları nasıl eğitebiliriz bunun arayışındayız.” şeklinde konuştu.
Polis okulu olarak işaretlenen arsanın, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan OSB’ye bırakıldığını anımsatan Vali Kılıç, “OSB’nin elinde ciddi bir arazi varlığı var. Biz burada kurumlarımızın bireysel olarak yaptığı faaliyetleri tek bir çatı altında toplayabiliriz. Çok özel bir mekân ortaya çıkarabiliriz.” dedi.