Üniversitelerden beklenen şey, bilgi üretmek ve toplumsal refaha katkı sağlamaktır. Modern üniversite kavramı, işte bu temel üzerine inşa edilmiştir. Bu nedenle üniversitelerin ve üniversitelerde kurulan uygulama ve araştırma merkezlerinin kuruluş amaçları, toplumsal ihtiyaçları ve sorunları belirleme ve bu doğrultuda çözümler üretmektir. Zira üniversitelerde uygulama ve araştırma merkezleri kurulurken, öncelikle bu merkezlerin bulundukları bölgedeki sorunlara çözüm üretmeleri hedeflenir. Dolayısıyla uygulama ve araştırma merkezleri, üniversite ile çevresi arasındaki sınırları daha belirsiz hale getirerek, üniversite ile yerel toplum arasında bir köprü vazifesi görür.
Uygulama ve araştırma merkezleri, bir arada çalışan ve aynı ilgiyi paylaşan araştırmacıları bir araya getirir. Bunun yanında, araştırmalara dâhil olan farklı disiplinlerden araştırmacılar da bir araya gelme imkânı olur. Bu merkezler, ülkemizdeki bilimsel hareketliliğin artırılmasının yanında, küresel araştırma ağlarına entegrasyon, gençlerin ve çocukların bilime özendirilmesi ve tersine beyin göçünün hızlandırılması gibi misyonlara da sahiptir. Buralarda gerçekleştirilen önemli Ar-Ge yatırımları, ülkemizin bölgesel ve küresel ağın etkin aktörlerinden biri haline gelmesini desteklemektedir.
Tüm dünyada ve ülkemizde uygulama ve araştırma merkezlerinin üstlendiği bu genel misyon, Üniversitemiz bünyesinde açılmış olan ya da açılacak merkezler için de geçerlidir. Bu merkezler sayesinde Üniversitemiz ile ilimiz arasında köprü kurulmaya, bilim dünyasına Ar-Ge ve diğer çalışmalarla katkı sağlanmaya çalışılmaktadır.
Bu çerçevede Üniversitemizde son kurulan merkezimiz, Biyolojik Çeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezidir. Biyolojik çeşitlilik, bir bölgedeki genlerin, bu genleri taşıyan türlerin, bu türleri barındıran ekosistemlerin ve bunları birbirine bağlayan ekolojik süreçlerin bir bütünüdür. Son yıllarda aşırı nüfus artışı insanoğlunun gereksinimlerinin artmasına, dolayısıyla biyolojik çeşitliliğin kaybına neden olmaktadır. Bu tahribatın gözle görünür derecelere ulaşması ile biyolojik çeşitliliğin korunması yönünde önemli adımlar atılmaktadır. Bunun için küresel ölçekte farklı koruma stratejileri geliştirilmiş ve ülkemizin de taraf olduğu biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik anlaşmalar imzalanmaktadır.
Ülkemizin üç farklı fito-coğrafik bölgenin etkisinde olması, farklı vejetasyonların ve farklı iklimsel örüntülerin oluşmasına ve dolayısıyla biyolojik çeşitliliğin de benzer enlemlerdeki coğrafik alanlara göre oldukça zengin olmasına neden olmuştur. Türkiye’nin bu zengin biyolojik çeşitliliğini korumak ve sürdürülebilir kalkınma için araştırma merkezleri, tanıtım ofisleri, eğitim ofisleri, kamu kurum ve kuruluşları gibi birçok alanda faaliyet gösteren bilimsel çalışmaları güçlendirmek gerekmektedir.
Geleceğin en büyük sorunları haline gelen halk sağlığı, sürdürülebilir tarımsal kalkınma ve enerji kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı tamamen biyolojik çeşitliliğin konuları ile ilgilidir. Dolayısıyla biyolojik çeşitliliğin ortaya konulması ve sürdürülebilir kullanımı gelecek nesiller için oldukça önemlidir. Geleceğimiz için en önemli değerlerden birisinin korunmasına ve sürdürülebilir olmasına yönelik bilimsel alt yapıya sahip araştırma ve uygulama merkezlerinin eksikliği, hissedilir derecelere ulaşmıştır. Çorum ilinin de iki farklı fito-coğrafik bölge etkisi altında olması, biyolojik zenginlikleri beraberinde getirmiştir. Biyolojik zenginliklerimize sahip çıkan bir üniversite olarak açılan bu merkez sayesinde gelecekte planlanan biyolojik çeşitlilik müzesi için bir zemin oluşturması, iki farklı coğrafi bölgeyi kapsayan Çorum’un zengin biyolojik çeşitliliğinin ortaya çıkartılması, Obruk ve Kargı Barajının su ürünleri açısından değerlendirilmesi ve sürdürülebilir hale getirilmesi, Osmancık ve Kargı ilçeleri gibi gizli kalmış doğal güzelliklerin ve biyolojik çeşitliliğin ortaya çıkarılması mümkün olabilecektir.
Yönetmeliği 16.05.2018 Tarih ve 30423 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Biyolojik Çeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi ile birlikte Üniversitemiz bünyesindeki uygulama ve araştırma merkezi sayısı da 18’e ulaşmış oldu.
Biyolojik Çeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezimizin Yönetmeliği için tıklayınız.
Hitit Üniversitesi Rektörlüğü