Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Üniversitemizde bu yıl Fen Bilimleri Enstitümüz bünyesnde ilk defa açılan ve ilk öğrencilerini alan yüksek lisans düzeyindeki dört disiplinler arası programın anabilim dalı başkanı ile bir araya geldi. Toplantıya Adli Bilimler Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Gökmeşe, Polimer Bilimi ve Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Satılmış Basan, İş Sağlığı ve Güvenliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dursun Ali Köse ve Enerji Sistemleri Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sinan Çalışkan ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Bıyık, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Cengiz Baykasoğlu ve Öğrenci İşleri Daire Başkanı Ömer Çırak katıldı.
Son bir yılda dört disiplinlerarası yüksek lisans (tezli) programın açılmasından ve bunlara öğrenci alımının gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm dünyada ve ülkemizde disiplinler arası araştırmaların son zamanlarda öne çıkmasında en önemli etkenlerden biri, karşı karşıya kalınan küresel ve yerel sorunların karmaşıklığı ile mevcut disiplinlerin bu sorunlara tek başlarına çözüm getirememesidir. Sürdürülebilir bir gelişme ve kalkınma için bu sorunlara acilen çözüm getirilmesi gerekir. Dünyanın karşı karşıya kaldığı sosyo-ekonomik, teknolojik ve politik karmaşık sorunların çözüm yolu, klasik ve bölünmeci yaklaşımdan ziyade, sorunların farklı bir bilgi düzleminde ele alınmasından ve tanımlanmasından geçmektedir. Tam da bu aşamada beşeri bilimlerin katkısının artırılması için, sorunların tanımlanmasının ve çözüm önerilerinin geliştirilmesinin disiplinler arası bir düzlemde bir bütünlük içinde ele alınmasını gerektirmektedir. Zira mevcut sorunlar tek bir disiplinin çözemeyeceği kadar karmaşık olup; çözüm, disiplinler arası bir yaklaşımı gerektirmektedir.
Disiplinler arasında gerçekleşecek bu etkileşimde birbirinin disiplinine karşılıklı saygı, önemli bir unsurdur. Diğer önemli bir husus da, disiplinler arasında etkileşimi sağlayacak ortak dilin ve nihayet daha geniş anlamda bir iletişim yolunun açılmasıdır. Böyle bir süreçte verilecek disiplinler arası dersler sayesinde öğretim üyesi ve öğrenciler arasında karşılıklı saygı; anlayış ve algılama yeteneklerinin gelişmesi; karşılıklı konuşma ve düşünme hassasiyeti; öğrencilerin bir düşünceyi kabul etmeden önce “neden” diye sorgulama alışkanlığı edinmesi; kendi görüş açısından başka görüş açılarının da varlığını kabul etme ve dinleme yeteneğini geliştirmesi gibi eğitimde olmazsa olmaz nitelikte çok önemli bir takım çıktılar sağlanacaktır.
İlk olarak ilimize, ardından bölgemize ve ülkemize, nihayetinde ise tüm insanlığa hizmet etmeyi gaye edinen Üniversitemizde, farklı birimlerden/branşlardan öğretim üyeleri kısa sürede bir araya gelerek dört tane lisansüstü düzeyde program açarak böylesine ulvi bir gayeye yönelmişlerdir. Ben bu süreci, Ülkemizin 2023, 2053 ve 2071 vizyonları çerçevesinde çok önemsiyorum. Öğretim üyelerimizin bu birlikteliği bizim akademik gücümüze çok büyük bir güç ve ivme katacaktır.”
Toplantıda bu yıl açılarak ilk öğrencilerini alan Adli Bilimler Yüksek Lisans programı ile ilgili görüşlerini dile getiren proagramın anabilim dalı başkanı Prof.Dr. Faruk Gökmeşe, Ülkemizde sınırlı sayıda olan bu programa ilk öğrencileri almanın gururunu yaşadıklarını belirtti. Prof. Dr. Gökmeşe bu programdan mezun olanların Adli Bilimler alanında “Bilim Uzmanı” unvanı alacağını; alınan diplomanın 6754 Sayılı Bilirkişilik Kanunu gereğince Bilirkişilik için istenen uzmanlık diploması yerine geçtiğini, dolayısıyla buradan mezun öğrencilerimizin bilirkişi olabileceklerini, hukuk eğitimi alanların da yine aynı Kanunun 10. Maddesin 4. Fıkrası gereğince bilirkişi olabilmesi için hukuk alanı dışında bir uzmanlığa sahip olması gerektiğini, bu programdan mezun olan hukukçuların “Bilim Uzmanı” diplomalarıyla yine bu hakkı elde edebileceklerini ifade etti. İlk defa açılmasına karşın bu yıl Adli Bilimler programına toplumun çeşitli kesiminden oldukça iyi düzeyde bir başvurunun olduğunu ve başvuruların titizlikle değerlendirilerek kontenjan dahilinde 20 öğrencinin kaydının yapıldığını belirtti.
Enerji Sistemleri Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sinan Çalışkan, günümüzün hızla gelişen teknoloji ve yeniliklerine ayak uydurmanın önemi ve gerekli ihtiyaçları önceden tespit ederek akılcı çözümler üretmek gerektiğinin farkındalığı doğrultusunda ortaya çıkan disiplinler arası Enerji Sistemleri Mühendisliğinin, dünya üzerindeki en önemli kavramlardan biri olan enerjiyi temsil ettiği için geleceğin favori mesleği durumunda olduğunu ifade etti.
Enerjinin üretilip kullanılması esnasında oluşan kayıpların minimize edilmesi, daha verimli kullanılması, temiz kaynaklardan üretilmesi ve doğru tüketilmesi konularının çok önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Çalışkan, tüm bu alanlarda hizmet verecek bir disiplinlerarası mühendislik alanına ihtiyaç duyulduğu ve ileride de bu ihtiyacın artacağı düşünüldüğü için bu programının açıldığını belirtti. Enerjinin üretim safhasından son kullanıcıya ulaştırıncaya kadar pek çok sürecin bulunduğunu, bunların teknolojik-teknik süreçler olduğu gibi, bilimsel Ar-Ge çalışmaları da olabileceğini; dolayısıyla enerjinin üretilmesinden, iletilmesinden dağıtılmasından ve nihai tüketiciye kadar ulaşmasından sorumlu olabilecek bir alana ihtiyaç olduğunu ve burada da karşımıza disiplinlerarası bir program olarak Enerji Sistemleri Mühendisliği Yüksek Lisans programının çıktığını belirtti.
Bu yıl Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde disiplinlerarası bir program olarak ilk öğrencilerini alan İş Sağlığı ve Güvenliği Yüksek Lisans programına başvurn 25 adaydan kontenjan dahilinde 15’inin başarılı bulunarak öğrenciliğe kabul edildiğini belirten programın Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dursun Ali Köse, yeni öğrencilerle toplantı yapıldığını, her öğrencinin uzmanlık alanı dikkate alınarak danışman atamasının belirlendiğini, ders seçimlerinin danışmanlarla yapılan işbirliği toplantılarıyla gerçekleştiğini; ayrıca 9 kişinin de programda özel öğrenciliğe kabul edildiğini belirtti. Öğrencilerin alanlarında uzman 12 farklı öğretim üyesinden ders seçimi yaparak eğitime başladıklarını belirten Prof. Dr. Köse, gelen taleplerin karşılanmasını sağlamak amacıyla ayrıca İkinci Öğretim Tezsiz İş Sağlığı ve Güvenliği Yüksek Lisans Programının açılabilmesi için hazırladıkları dosyayı eğitim komisyonuna sunduklarını; diğer taraftan önümüzdeki yıl lisans düzeyinde İş Sağlığı ve Güvenliği programının açılabilmesi için çalışmalara başlandıklarını belirtti.
Bir diğer disiplinler arası program olan Polimer Bilimi ve Teknolojisi hakkında bilgi veren Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Satılmış Basan da konuşmasında özellikle Polimer mühendisliği tezli yüksek lisans programının geleceği için bu programın devamı mahiyetinde bir doktora programının açılmasının gerekliliğine dikkat çekti.
Üniversitemiz Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Cengiz Baykasoğlu ise fen bilimleri ve mühendislik ile sosyal bilimler alanlarında birbirinden farklı disiplinleri bünyesinde kaynaştıran 4 yeni disiplinlerarası program ile birlikte, Üniversitemizde ilgili alanlarda nitelikli araştırmalar yapılmasına ve ülkemizde nitelikli insan gücünün yetiştirilmesine ciddi katkılar sağlamasının hedeflendiğini belirterek açılan yeni disiplinlerarası programların sadece ilimizin değil bölgemizin ve ülkemizin ihtiyaçlarına da en iyi şekilde cevap verecek biçimde yapılandırıldığını belirtti.
Toplantı sonunda Rektörümüz gerek disiplinler arası programların açılmasında gerekse öğrenci alımı sürecinde ellerinden gelen tüm cabayı gösteren öğretim elemanlarına teşekkür ederek, bu ve benzeri çalışmaların sürdürülmesinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendilerine tam desteği vereceğini belirtti. Toplantıya katılan öğretim üyelerimiz de Rektörümüze kendilerine bugüne kadar verdikleri destekten dolayı menuniyetlerini dile getirerek teşekkür ettiler.
Hitit Üniversitesi Rektörlüğü