Yayınlanma Tarihi: 16 Temmuz 2019 Salı

27. Dönem TBMM Başkanı İsmail Kahraman 15 Temmuz’u Üniversitemizde Anlattı

Terör örgütü FETÖ'nün hain darbe girişiminin canlı tanıklarından, 27. Dönem TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Çorum Valiliği, Çorum Belediyesi ve Üniversitemiz iş birliğiyle, Meslek Yüksekokulları Kampüsü Ethem Erkoç Konferans Salonunda düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinlikleri kapsamında konferans verdi.

Konferansa, Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Rektörümüz Prof. Dr. Ali Ozman Öztürk, Baro Başkanı Av. Kenan Yaşar, İl Genel Meclis Başkanı Osman Günay, AK Parti İl Başkanı Av. Yusuf Ahlatcı, İl Müftüsü Muharrem Biçer, akademik ve idari personelimizin ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan anma etkinliği kapsamında konferans veren 27. Dönem TBMM Başkanı Kahraman, yaptığı konuşmada, 15 Temmuz hadisesinin bir darbe ya da ihtilal kalkışması değil Türkiye'nin işgal teşebbüsü olduğunun altını çizdi.

"O gece eğer muvaffak olsaydılar, Orta Anadolu'da halk kardeş kardeşe girmiş olacaktı" diyen Kahraman, şöyle konuştu: "Bu bir harita değişimiydi. Azerbaycanlı, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Genel Sekreteri, bizi ziyaretinde bayrağımızın önünde diz çöktü, 'İsmail Bey, siz bizi kurtardınız' dedi. Bunu Gürcistan Başbakanı da söyledi Bosna Hersek de söyledi. Geniş bir harita düşünülüyordu. O yüzden bu bir darbe değil, işgal teşebbüsüydü. Ama Allah en büyük hesap sahibidir."

“Senaryoyu Yazdılar, Düğmeye Bastılar Ama Cereyan Çarptı”

15 Temmuz'da, Genelkurmayın askeri garnizonlara gönderdiği "Hava ya da kara hiçbir vasıta çıkamaz" emri ile FETÖ'cülerin darbe girişimini 4 saat öncesine çektiklerini anlatan Kahraman,  “Allah bizi büyük felaketten korudu. Evde yemekteyim. Saat 21.30'u geçmiş. Bir uçak, müthiş bir ses. Televizyonu açtım, tanklar köprüye girmiş. Ben bir darbe beklemiyordum. Çünkü askeriye merkezi idareye geldi, mahalli idareye geldi, bu yükü kaldıramayacağını gördü. Türkiye'yi yönetmek, bu yükü taşımak öyle her baba yiğidin harcı değil. Hele askeriyenin hiç değil. Türkiye'nin geldiği noktayı öteye götürmek, geliştirmek kolay iş değil. Bunu gördüğüm için bir daha gelmezler diyordum ama gelen bunlar değildi. Senaryo ve rejisör dışarıda. Senaryoyu yazdılar, düğmeye bastılar ama cereyan çarptı. Neticeyi gördüler. Cumhurbaşkanımız, milletin başına geçti, milleti meydanlara çağırdı. Tüm millet meydanlara indi” ifadelerini kullandı.

Televizyonda işgal girişimini gördükten sonra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ı aramak istediğini, ancak ulaşamadığını dile getiren Kahraman, bunun üzerine yakın çalışma arkadaşları tarafından kendisine "3 yer tespit ettik, kimsenin bilmediği. Hangisini isterseniz sizi orada saklayalım. Çünkü Cumhurbaşkanımıza bir şey olursa, 2 numara sizsiniz. Lazım olacaksınız" şeklinde bir teklifte bulunulduğunu ancak kendisinin bunu "Kaptanlar gemileri terk etmezler, gemiyi fareler terk eder. Ben fare değilim" diyerek reddettiğini anlattı.

“İnanç Dünyası Bizden Önderlik Bekliyor”

Abdestini aldıktan sonra, TBMM'ye gittiğini kaydeden Kahraman, "Bu organizeyi Erzurumlu bir imam yapabilir mi? Böyle bir gücü ortaya koyabilir mi? O bir piyon. Hala bugün dahi Pensilvanya'dan ümit ettiriyor, millete. Ben kullanıldım, ne af dileyebilirim, ne tövbe edebilirim ancak başkası benim gibi aldatılmasın diye itiraf ediyorum, ben kullanıldım demiyor. Bunu demiyor ve Amerika da bunu bırakmıyor. Ver, vermez. İfadesini al, almaz. Bu devletin önünü kesmek istiyorlar. İnanç dünyası bizden önderlik bekliyor." ifadesini kullandı.

İşgal girişimi sırasında Meclis'e 3 bomba atıldığını anımsatan Kahraman, "Bizim gönül coğrafyamız hemen geldi geçmiş olsuna da bu senaristler, rejisörler bir ay sonra gelmeye başladı" dedi. Meclisi açarken şehit olmayı göze aldıklarını işaret ederek 15 Temmuz'u unutmamak gerektiğini ifade eden İsmail Kahraman, "Türkiye’yi güçlü kılarsak bütün inanç alemi güçlü olur. Allah bir daha böyle bir gün göstermesin. Bütün şehitlerimize Allah rahmet etsin, gazilerimize sağlık sıhhat versin. Millet bir araya geldiğinde kimse önünde duramaz. İspatı 15 Temmuz" diye konuştu.

Öğretim Üyelerimizden 15 Temmuz Temalı Panel 

Eski TBMM Başkanı Kahraman'ın konferansının ardından, moderatörlüğünü Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Çolak'ın yaptığı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Evkuran, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Azimli ile Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Zekeriya Işık'ın konuşmacı olarak katıldığı bir panel düzenlendi.

Doç. Dr. Işık, “FETÖ'nün Tarihsel Zemini” Konulu Sunum Yaptı

Sunumunda, FETÖ'nün tarihsel zeminine dair değerlendirmede bulunan Doç. Dr. Zekeriya Işık, bu yapının ortaya çıkmasında tarihsel ve sosyolojik koşullara dikkat çekti.

Terör örgütü FETÖ'nün 1970'lerin sonundan itibaren taşradan şehirlere doğru kayan muhafazakâr kitleler üzerinde özellikle eğitim sektörü üzerinden etkili olduğunu belirten Doç. Dr. Işık, "Kurduğu dershane, okul, yurt ve barınma amaçlı evler sayesinde devlet ve cemiyet hayatında ikbal ve istikbali olan gençler sayesinde dinamik çevreye ulaşmayı, koskoca bir ülkenin geleceğini kendi emelleri doğrultusunda devşirmeyi maalesef başarmıştır” dedi.

Konuşmasında 15 Temmuz’dan 1 yıl sonra yaptıkları ulusal kamuoyu araştırması sonuçlarına da yer veren Doç. Dr. Işık, araştırmalarında, "Dini hangi kaynaktan öğrendiniz?" diye soru yönelttiklerini, son derece çarpıcı sonuçlara ulaştıklarını anlattı. Doç. Dr. Işık, ankete katılanların yüzde 51'inin dini bilgilerini aile büyüklerinden, yüzde 24’ünün camiden, yüzde 2'sinin ise okuldan aldığı yönünde cevaplar verildiğini belirtti.   

Prof. Dr. Azimli, FETÖ'nün Üniversite Yapılanmasını Anlattı

Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Azimli de panelde, 2008 yılından itibaren FETÖ'nün hainliklerine tanık olduğunu söyledi.

FETÖ’nün üniversite yapılanmasını anlatan Prof. Dr. Azimli, "Bunu yaparken önce üniversiteleri boşalttılar. Önemli hocalar ve kaliteli insanları vardı. Öncelikle hocaları ürkütmeleri gerekiyordu. Kendi asistanlarına, hocalarınıza itaat etmeyin diye emrettiler. Hoca öğrenci arasındaki dengeyi bozdular. Sonra da hocalara soruşturma açtılar. Büyük hocalar soruşturmalar açılmaya başlayınca, gitmeye başladılar. Yerlerine de kendi elemanlarını alttan doldurdular" diye konuştu.

Söz konusu dönemde, FETÖ üyeleri için akademik alandaki ilerlemelerini sağlamak amacıyla tez üretim merkezlerinin faaliyet gösterdiğini, bilimsel anlamda hiçbir çalışmaları olmamasına rağmen oluşturulan özel jüri üyeleri aracılığıyla akademik unvanlar verildiğini anlatan Prof. Dr. Azimli, "Bunu bütün Türkiye'de yaptılar" dedi.

Prof. Dr. Mehmet Evkuran: "Kötülükle mücadele entelektüel olur"

Panelde son olarak konuşan Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürümüz Prof. Dr. Mehmet Evkuran da 15 Temmuz ile ilgili herkesin bir özeleştiri yapması gerektiğini söyledi.

"Her kurumun, her bireyin, bu kötülük nasıl oldu da başımıza geldi sorusunu, kendisine sorması lazım" diyen Prof. Dr. Evkuran, "Kötülüğü lanetleyerek, bu meseleleri çözmek mümkün değildir" dedi.

FETÖ gibi yapılarla mücadele etmenin en etkili yönteminin, kaliteyi yükseltmek olduğuna işaret eden Prof. Dr. Evkuran, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu tip yapılanmalar, özellikle ilahiyatçılardan, imam hatiplilerden dini telkine, yanlış dini telkine karşı donanımlı kesimlerden çekinirler. Bu meseleyle ilgili güvenlikçi ve hukukçu bakışı var. Benim için önemli olan akademik bakış açısı. Kötülüğün henüz kötülük olarak algılanmadığı dönemlerden alıp zıvanadan çıktığı, toplumun destek veridi yere kadar belgesel yaklaşımıyla bizim meseleyi ortaya koymamız lazım. Kötülükle mücadele entelektüel olur. Kalıcı mücadele entelektüel mücadeledir. Akademinin cesaretle elinin taşın altına koyması gerekir.” 

Konuşmaların ardından Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın ve Rektörümüz Prof. Dr. Ali Osman Öztürk tarafından panelist öğretim üyelerimize plaket takdim edildi.

Etkinlik, 15 Temmuz şehitleri için okunan hatimlerin duasının edilmesinin ardından, fotoğraf sergisi açılışı ve helva ikramıyla sona erdi.


HIZLI ERİŞİM

Instagram Twitter Facebook Youtube