Yayınlanma Tarihi: 17 Ocak 2020 Cuma

Rektörümüz Prof. Dr. Öztürk, TRT Radyo 1’in Konuğu Oldu

Rektörümüz Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, TRT Radyo 1’de yayımlanan ve sunuculuğunu Emre Şimşek’in yaptığı “Ailece” programının konuğu oldu.

Rektörümüz Prof. Dr. Öztürk, “Çocuk üniversitesi kulağa hoş geliyor. Bizler lise sonda üniversiteye gitme fırsatını yakaladık. Üniversite hayalinin daha önceden kurulması gerekiyordu belki. Siz, bize çocuk üniversitesinden bahseder misiniz” şeklindeki bir soru üzerine, Çocuk Üniversitesi’nin, çocukları üniversite ortamlıyla, merak ettikleri yönleriyle tanıştıran, buluşturan güzel bir proje olduğunu söyledi.

Projenin, çocukların merak duygularını, bilimsel düşünme, sorun çözme, eleştirel düşünme ve diğer becerilerini daha önceden keşfetmelerini sağlamak amacıyla 2016’da başlatıldığını anlatan Prof. Dr. Öztürk, “Mütevazı bir proje olarak başlatılmış bir çalışma. İlk yıl 40, daha sonra ikinci yıl bu sayı 60’a yükselmiş ve 2018-2019 döneminde de o kadar çok başvuru oldu ki çocuklarımızı kurayla kabul eder hale geldik” dedi.

Prof. Dr. Öztürk, Çocuk Üniversitesi’ne girişte bir sınav yapılıp yapılmadığı yönündeki soru üzerine, böyle bir sınav yapılmadığını, tüm çocuklara üniversite kapılarının açık olduğunu, ancak belirlenen rakamın üzerinde başvuru olması halinde kayıt yaptıracak çocukları kurayla belirlediklerini kaydetti.

Prof. Dr. Öztürk: “Çocuklarımıza deneyler üzerinden, bilim nelere dokunuyor, bilim dünyası nelerden ibaret, bunları anlatıyoruz.”

“Çocuklar, üniversitede neler yapıyor” şeklindeki soruyu da yanıtlayan Rektörümüz, “Çocuklarımıza deneyler üzerinden, bilim nelere dokunuyor, bilim dünyası nelerden ibaret, bunları anlatıyoruz. Laboratuvarlarımız uluslararası düzeyde, çok ciddi laboratuvar altyapımız var. Bunları çocuklarımıza açtığımızda gözleri parlıyor. Hayal dünyalarıyla bu gerçeklikleri bir araya getirdiğimizde inanın bizleri de heyecanlandıran geri dönüşler alıyoruz. Ne olmak istediklerini sorduğumuzda ayakları yere basan cevapları alabiliyoruz. Gözlem yeteneklerini geliştirmeye çalışıyoruz. Çocuklarımızın sağlıklı ortamları nasıl seçebileceklerini anlatmaya çalışıyoruz. Kendilerini yaşama, hayata, topluma, ülkemize, insanlığa faydalı hale getirmek için arkeoloji atölyesinden, yaşam boyu spordan, birlikte şarkı söyleyelim gibi sanatsal faaliyetimizden, ebru atölyelerine kadar birçok alanda üniversitemizi onlara açıyoruz” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında bilgi toplumu, dijitalleşme ve teknolojik gelişmelerle birlikte yaşanan değişime de dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, “Bundan yıllar önce düşünsek, ‘kendi otomobilimizi üretebileceğiz’, ‘savunma sanayide neredeyse yüzde 65-75’lere gelen öz milli kaynaklarımızla milli üretimlerimizi yapabileceğiz’ desek, ‘olur mu acaba’ diye şüpheci davranabilirdik ama geldiğimiz nokta bize o kadar ümit veriyor ki, işte bu çocuklarımız da geleceğimizi daha güzelleştirecektir. ”dedi.

Rektörümüz: “Anne Üniversitesi Projesi eğitim için yaşın engel olmadığı, ne zaman isterlerse üniversitenin kapısının onlara açık olduğunu gösteren proje oldu”

Programda, Anne Üniversitesi projesiyle ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Öztürk, şunları kaydetti:

“Çocukların eğitim hayatında, aile içi eğitiminde ana nüvelerden bir tanesi hepimizin de hayatında çok önemli yeri olan annelerimiz. Annelerimizin çoğunluğu üniversite eğitim almış olmakla beraber ilimizde üniversite eğitimi alamamış ama üniversitenin önemini, kıymetini bilen birçok ebeveynimizle karşı karşıya geldik ve onlar dediler ki ‘çocuklarımızın meraklı sorularına cevap vermek için zorlanıyoruz, biz de onlara ayak uydurmak istiyoruz.’ Onlar da birçok yönüyle çocukların eğitimine katkı sunmak isterler. Ebeveynlerimiz, kişisel gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla aile içi iletişimin önemi, çocuk gelişimi gibi konularda yetkin kişilerden, uzmanlarımızdan eğitim alıyorlar.”

Anne Üniversitesi’ne de toplumun yoğun ilgi gösterdiğini anlatan Prof. Dr. Öztürk, başvuruların belirlenen sayının üzerinde yapılması durumunda, kayıt yaptıracak annelerin yine kurayla belirlendiğini kaydetti.

Anne Üniversitesine katılan iki annenin, daha sonra üniversite sınavına girerek Hitit Üniversitesi’nde örgün eğitim almaya başladığına dikkati çeken Prof. Dr. Öztürk, “Böylelikle bir köprü atmış olduk. Anne Üniversitesi, eğitim için yaşın engel olmadığı, ne zaman isterlerse üniversitenin kapısının onlara açık olduğunu gösteren proje oldu. Bu annelerimizden sonra birçok annemiz, aynı duygularla dört gözle üniversite sınavını bekler hale geldi” ifadesini kullandı.

“Biz, özellikle toplumun yükünü paylaşmak, güzelliklerini çoğaltmak üzere her türlü aktiviteyi gerçekleştirmek üzere planlamalarımızı yapıyoruz.”

Üniversite olarak aileye yönelik başka bir çalışma yapıp yapmadıkları sorulan Prof. Dr. Öztürk, “Biz, özellikle toplumun yükünü paylaşmak, güzelliklerini çoğaltmak üzere her türlü aktiviteyi gerçekleştirmek üzere planlamalarımızı yapıyoruz. Özellikle toplumda özel çocuklarımız var, engelli çocuklarımız, özel bireylerimiz var. Bu arkadaşlarımızın, ailelerimizin yükünü almak üzere yine eğlenceli, kendilerini güvenli ortamda hissetmeleri ve vakit geçirmelerini sağlamak için birçok faaliyet yapıyoruz” diye konuştu.

Özel bireylerin akranlarından aldıkları desteğin çok kıymetli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, “Özel bireylerin eğitime çok ciddi ihtiyaçları var. Türkiye’de ilk defa Spor fakültemizden, İlahiyat fakültemizden 40 gencimizi, eğitici sertifikasyonu ile bu güzel etkinliklerde görev almalarını sağlamak üzere Türkiye’mizin dört bir yanına gönderiyoruz. Bu eğitimleri alarak gittikleri bölgelerde iyilikleri çoğaltacağına inanıyoruz.” şeklinde konuştu. 

 


HIZLI ERİŞİM

Instagram Twitter Facebook Youtube