Yayınlanma Tarihi: 26 Mart 2020 Perşembe

Cep Telefonlarında Koronavirüs Temizliği Uyarısı

Hitit Üniverstesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam, cep telefonlarının, günlük yaşamda insanların en çok temas ettiği eşyalar arasında ilk sırada yer aldığını, bu nedenle yeni koronavirüsün cep telefonları aracılığıyla bulaşma riskinin çok yüksek olduğunu belirterek, "Cep telefonları, sık sık antiseptik solüsyon emdirilmiş mendillerle temizlenmelidir" dedi.

Prof. Dr. Baykam, yeni koronavirüs salgınına karşı alınması gereken önlemlerle ilgili önemli tavsiyeler ve uyarılarda bulundu.

Koronavirüsün bulaş yollarının çok iyi bilinmesi durumunda en doğru önlemlerin de alınabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Baykam, "Virüs, kişinin aksırması, öksürmesi sonucu ağzından, burnundan çıkan damlacıkların ya direk olarak karşısındaki kişinin yüzüne, gözüne, burnuna, ağız mukozasına temasıyla veya indirekt olarak bu damlacıkların yüzeylere düşüp, bu yüzeylerden de öncelikle el teması yoluyla tekrar göz, burun, ağız mukozasına taşınmasıyla bulaş söz konusu olmaktadır. Bu damlacıklar öksürük aksırık ile ortama saçıldığında içinde virüsü taşıyan partikülün ağırlığı ortalama 1-1.5 metre uzağa ulaşabilmekte ve ardından yere düşmektedir. Dolayısıyla esas olarak iki türlü korunma hedeflenmelidir. Birincisi, virüsü taşıyan kişiden çıkan damlacıkların karşısındaki kişiye ulaşmasını önlemek için arasında 1.5 metrelik mesafe bırakmak. Yani sosyal mesafeyi sağladığımızda, bir bulaş yolunun önüne geçmiş oluyoruz. Uygulanması en kolay ve mümkün olan yöntem sosyal mesafenin korunması. Bu dönemin olağanüstü bir dönem olduğunu idrak edip evlerimizde kalarak, normalleşme sürecine daha çabuk ulaşmak için çok zorunluluk dışında evimizden çıkmamak en kesin önlem uygulamasıdır. 

Burada hedef diğer insanlarla yanyana gelip bulaş olasılığını ortadan kaldırmaktır. Ancak evde kalırken, bunu farklı algılayıp evde toplanmalar, misafir ağırlamalar ise önce kendimizi sonra da insanlığı kandırmaktır. Devletin uygulamaya koyduğu okulların tatil edilmesi, birçok işletmenin geçici kapatılması gibi insanların bir araya gelmesini önlemeye yönelik tedbirler, evde kalan kişilerin kalabalık toplantılar, ziyaretler gibi uygulamalar yapmasıyla kötüye kullanılmamalıdır ve hedefinden uzaklaştırılmamalıdır. 

Bulaşı önleyen ikinci yol ise indirekt bulaşın önüne geçmeyi hedefleyen el yıkama başta olmak üzere hijyen ve temizlik uygulamalarının çok dikkatle ve sık uygulanmasıdır. Gün içinde elle temas ettiğimiz yüzeylerin enfekte olma ihtimalinin yüksek olduğu düşüncesi ile  temas sonrasında elimizi mutlaka sabunlu suyla en az 20 saniye yıkamalıyız. O anda su sabuna ulaşamıyor isek yanımızda taşıdığımız alkol bazlı el dezenfektanı veya kolonya ile elimizi iyice oğuşturmak elimizin kontamine olmasını önler. Aksi taktirde kirli elimizi ağzımıza, burnumuza veya gözümüze sürersek virüsü kendimize bulaştırmış oluruz. 

Görüldüğü gibi en etkin yöntem hem kendimizi hem de sevdiklerimizi korumak için evde kalmak,  topluluklar oluşturmamak, sosyal mesafeyi korumaktır." diye konuştu.

"Cep telefonları, ciddi kontaminasyon (bulaştırma) kaynağı"

Özellikle zorunlu olarak çalışmak durumunda olan insanların, işe gidip gelirken çok daha hassas davranmaları gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Baykam, şunları kaydetti:

"İşe gidip gelirken, sosyal mesafe kuralına riayet etmenin yanı sıra dolaylı yollardan bulaşın önüne geçebilmek için bilmemiz gereken bazı önemli hususlar var. Özellikle cep telefonu önemli bir kontamine olma aracı olarak düşünülmelidir. Gerçekten cep telefonunu, bulunduğumuz ortamda genel alışkanlığımız nedeniyle ortaya gelişi güzel bırakabiliyoruz, tekrar alıyoruz ve yüzümüze temas ettiriyoruz. Telefonu bıraktığımız yerde kirlilik, virüs bulaşının söz konusu olabileceği ihtimalini düşünerek hareket etmeliyiz. Diğer taraftan kendi elimizle de telefonu kontamine etmemiz mümkün. Birçoğumuzun cep telefonlarının kirlenme ihtimali ve temizliği ile ilgili çok duyarlı olmadığımızı ve bu yüzden cep telefonlarının ciddi kontaminasyon kaynağı olabileceğini düşünüyorum. Cep telefonları, sık sık antiseptik solüsyon emdirilmiş yumuşak mendillerle temizlenmelidir."

Koronavirüse karşı evlerde temizlik nasıl olmalı?

Prof. Dr. Baykam, koronavirüse karşı dezenfektanlarla temizliğin çok büyük önem taşıdığını, ancak bunun da ölçülü yapılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Özellikle kontrolümüz altında olan, başka birilerinin gelip gitmediği, dışarı çıkıp gelenin olmadığı bir evde, eğer virüs ile enfekte olan biri de yoksa, evde ortamı normalden fazla su ve deterjanla silmenin anlamı yok. Ama bu eve bir başka kişi dışarıdan girerse, enfekte olup olmadığından emin değilsek onun dokunduğu yerler de hemen silinmeli ve bu yerlere dokunulduğunda eller hızla yıkanmalıdır. Bunun dışında bazen gereksiz önlemler alındığını duyabiliyoruz. Örneğin odanın dip köşe yerlerine dezenfekte edilmek üzere dezenfektan püskürtülmesi veya havaya püskürtmek gibi. Oysaki temizlenmesi gereken yerler, ellerin dokunulması muhtemel yerlerdir. Nerelerdir bunlar? Başta cep telefonu olmak üzere kapı kolları, asansör düğmeleri, ziller, oturulan masalar, dışarıda oturulan toplu taşıma koltukları, tutmaçlar, oturulan koltukların kollukları, trabzanlar gibi herhangi bir şekilde el teması olan yüzeylerdir."

Evlerde sosyal mesafe uygulamalı mıyız? 

Sosyal mesafe kuralının, aynı evde yaşayan aile bireyleri arasında uygulanıp uygulanmaması gerektiği konusuna da değinen Prof. Dr. Baykam, şunları söyledi:

"Evde kişiler arasında eğer şüpheli bir durum yoksa, 14 gündür birliktelerse ve o kişiler dış ortamda şüpheli kişilerle temas da etmediyse evde sosyal mesafe uygulaması gereksizdir. Ancak birileri evin dışına çıkmış, topluma karışmış, şüpheli bir temas ihtimali söz konusuysa ev içinde de sosyal mesafeyi uygulamak lazım. Evde özellikle yaşlı veya bağışıklığı baskılayan hastalığı olan kişiler varsa, dışarıya çıkıp gelen ve şüpheli temas ihtimali olan kişi, evdeki yaşlılarına, hasta yakınına aralarında 1 metre mesafe koyarak ve ortak bardak vb kullanmayarak önlemini alabilir. Dış ortamdaki şüpheli teması kesin ise o zaman ev içinde çok daha dikkatle sosyal mesafe ve el hijyeni kurallarını uygulamalı farklı odalarda durmaya özen göstermelidir“

"Bu virüse karşı koruyucu etkisi olduğu kanıtlanmış özel bir gıda yok"

"Bu hastalıkta da öncelikle virüse karşı daha dirençli olmak, bulaştığında daha hafif seyretmesini sağlamak için kişinin sağlıklı ve bağışıklık sisteminin güçlü olması çok önemli" diyen Prof. Dr. Baykam, "Bu da düzgün beslenme, uyku düzeninin düzgün olması ve egzersiz yaparak sağlıklı bir yaşam sürmekle mümkündür. Düzgün beslenme derken, mevyesini, sebzesini, proteinini, karbonhidratını dengeli biçimde tüketmek gerekmektedir. Bu virüse karşı koruyucu etkisi olduğu kanıtlanmış özel bir gıda yok. Dengeli biçimde beslenme yeterlidir. Ek vitaminler alınması da normal beslenenler için önerilmez. Olabildiğince düzenli uyumak bağışıklık sistemini güçlendirir. Birçok hastalığa karşı danayıklı hale getirir. Egzersiz derken de dışarı çıkmadan ev koşullarında kişinin bunu yapması mümkün olabilir." şeklinde konuştu.

Yeni koronavirüsle ilgili bilgi kirliliğine karşı nasıl tutum sergilenmeli?

Prof. Dr. Baykam, yeni koronovirüsle ilgili çok fazla yorum yapıldığını, bunun virüsün çok iyi tanınmamasından kaynaklandığını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Dolayısıyla bilgi kirliliğinin nedeni de bu virüsü halen çok iyi tanımıyor olmamızdır. Dünya bu virüsle ilk defa karşılaştı ve şu anda o süreci hep birlikte yaşıyoruz. Her gün bir önceki aylardaki vakalardan yeni bir veri ve bilgi elde ediliyor, buna dayanarak yorumlar yapılıyor. Bunu farklı yorumlayarak bazen paniğe bazen de rehavete kapılabiliyoruz. Bunları çok fazla dikkate almadan sadece bilimsel kaynaklardan edindiğimiz ve esas olarak da, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun ortaya koyduğu, bildirdiği, açıkladığı tavsiyeleri, önerileri ve uyarıları dikkate almamız en doğrusu olacaktır."



HIZLI ERİŞİM

Instagram Twitter Facebook Youtube