Yayınlanma Tarihi: 20 Eylül 2021 Pazartesi

30 Yıl Hayalini Kurduğu Üniversiteyi 52 Yaşında Birincilikle Bitirdi

Çorum’da yaşayan 3 çocuk annesi Sema Büyükyabat, lise eğitiminden 30 yıl sonra Hitit Üniversitesi’nde başladığı lisans eğitimini, “üniversite birincisi” olarak tamamladı.

Lise eğitiminin ardından, 1987’de üniversite sınavına girerek Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümünü kazanan, ancak ailesinin başka bir şehirde eğitim almasına karşı çıkması nedeniyle üniversite hayalini ertelemek durumunda kalan Büyükyabat, 30 yıllık hayalini örnek bir başarıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor.

Hitit Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde düzenlenen mezuniyet töreninde “üniversite birincisi” olarak mezunlar adına bir konuşma yapan Büyükyabat, “Sizlerin huzurunda olmak benim için büyük onur ve sevinç” dedi.

Büyükyabat, 30 yıl önce ara verdiği eğitim hayatına başlamış olmanın haklı gururu ve heyecanıyla ilk günden bugüne kadar heyecanını hiç kaybetmediğini belirterek, şöyle konuştu:

“Her ne kadar bu 4 yılın 1,5 yılını salgın sebebiyle evde geçirmiş olsak da uzaktan devam ettiğimiz bu dönem dahi benim için çok özel ve güzeldi. Zira üniversite benim için hayallerimin, umutlarımın, özlemlerimin gerçeğe dönüştüğü, ete kemiğe büründüğü yerdi. Büyük hediye ve inanılmaz fırsattı. Bu 4 yıl boyunca maddi manevi her alanda destek olan eşime ve çocuklarıma çok teşekkür ediyorum.”

Çorum Valisi Mustafa Çiftçi’nin elinden, mezuniyet belgesi ve birincilik ödülünü alan Büyükyabat, törenin ardından gazetecilerin de sorularını yanıtladı.

Büyükyabat, gazetecilere yaptığı açıklamada, liseden sonra üniversiteye gidemeyince evlendiğini, daha sonra çocuklarının da olmasıyla üniversite hayalini ertelemek durumunda kaldığını anlattı.

“30 yıl boyunca üniversiteli olamamanın üzüntüsünü duydum” diyen Büyükyabat, şöyle konuştu:

“O dönem odaklandığım tek şey çocuklarımın eğitimi oldu. Yıllar sonra çocuklarım büyüdü, hayatımdaki birçok şey normal rutine döndü. İçimde de bitmek bilmeyen okul özlemi vardı. 2017 yılında üniversite sınavına girmeye karar verdim ve sınava girerken amacım barajı geçmekti. Belki açık öğretimde bir bölüm kazanırım diye düşünüyordum. İyi bir puan alınca ‘acaba normal örgün lisans eğitimi alabilir miyim’ diye düşündün. Biraz tereddüt etsem de Hitit Üniversitesi Tarih bölümünü tercih ettim. Bu süreçte eşim ve çocuklarım bana çok büyük destek verdi.”

“30 yıl gerçekten bugünü bekledim”

Üniversiteye başladığı ilk günlerde tereddüt haliyle birlikte çok büyük heyecan içinde olduğunu dile getiren Büyükyabat, şöyle devam etti:

“Daha ilk gün, sınıf arkadaşlarımdan biri, hiç unutmuyorum, ‘abla niye böyle bir şey yaptın, bunu niye yaptın kendine’ dedi. Ben de dedim ki, ‘siz benim ne kadar uzun süredir bunun hayalini kurduğumu, bugünü beklediğimi biliyor musunuz? Ben tam 30 yıl önce liseden mezun olmuştum ve bu 30 yıl süresince ben gerçekten bugünü bekledim.’ Tabi okula gelmek bir eziyet gibi görülüyordu. Oysa benim için buraya gelmek, büyük bir hediye, çok büyük lütuftu. Bazı arkadaşlarımız belki bunun kıymetini şu anda anlayamıyor olabilir ama ben bu sıralarda oturmak için o kadar çok hayal kurdum ki. O hayale ulaşmak her şeye değerdi.”

Uzun aradan sonra gelen başarının sırrı

Büyükyabat, üniversite birincisi olmasının kendisini ayrıca mutlu ettiğini ifade ederek, “Bende yaptığım şeyleri her zaman mükemmel yapma isteği var. Üniversite eğitiminde de başarılı olmak için çalıştım. Her gün derslerde düzenli not aldım ve her akşam temize geçtim. Her dersi gününde tekrar ettim. Pandemi döneminde hocalarımın paylaştığı videoları düzenli olarak takip ettim. Bunları bir odaya kapanarak değil çay içerken, bulaşık yıkarken, ütü yaparken farklı işlerle ilgilenirken yaptım. Çok severek yaptığım için bunlar bana hiç eziyet gibi gelmedi. Çok uzun saatler çalışmadım ama gününde ve düzenli çalışarak bu başarıyı elde ettim” şeklinde konuştu.

“En büyük destekçim eşim ve çocuklarım”

Kendisinin üniversite öğrencisi olmanın yanı sıra aynı zamanda bir eş ve anne olduğuna işaret Büyükyabat, “İlk başta acaba hem ev hem üniversite eğitimini bir arada yürütebilir miyim diye endişelerim vardı ancak eşim çok büyük destek verdi. Sınav zamanları, okulla ilgili önemli durum olduğunda hep okulun benim için öncelik olmasına destek verdi. Her zaman hem maddi hem de manevci destek oldu. Çocuklarım hakeza, benim hep teşvik ettiler. Hocalarım da beni hep takdir ettiler ve bugüne geldim. 2017 yılında girdiğim üniversiteyi çok büyük zevkle okudum” ifadesini kullandı.

“Okul benim için hayat kaynağı oldu”

Üniversite eğitiminin, hayatında birçok şeyi değiştirdiğini kaydeden Büyükyabat, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üniversiteye başladıktan sonra okul benim için terapi yeri, hayat kaynağı oldu. Kendimi o kadar iyi hissettim ki okulda olmak her şeyin önüne geçti. Çok güzel günlerimin geçtiği, çok mutlu olduğum bir eğitim hayatım oldu. Bütün hocalarım, arkadaşlarım bana birçok şey öğretti. Sadece bilgi anlamında değil hayata bakış açısı, olaylarla ilgili karar verebilme yetisi, insanlarla ilişki kurmak gibi birçok şeyle kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum. Şunu gördüm ki, insanın, eğer isterse, adım atarsa yapamayacağı hiçbir şey yok. Yeter ki istesin. Gönülden istemek lazım ve sevdiğiniz şeyi yaparsanız bu size zor gelmiyor. Önemli olanın doğru zamanda doğru kapıları açmak olduğuna inanıyorum.”

Eğitim hayatını, yüksek lisans yaparak devam ettirmeyi planladığını söyleyen Büyükyabat, “Yine Osmanlıcayı çok seviyorum, Osmanlıcamı ilerletmek istiyorum” ifadesini kullandı.


HIZLI ERİŞİM

Instagram Twitter Facebook Youtube