Hitit Üniversitesi Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Yeşilay Cemiyeti’nin desteğiyle “Koçum Benim Projesi” başlatıldı.
Meslek Yüksekokulları Kampüsü Ethem Erkoç Konferans Salonu'nda düzenlenen projenin açılış törenine, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam, İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Ömer Sobacı, Hitit Üniversitesi Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Selen Özakar Akça, Yeşilay Derneği Başkanı Dr. İsmail Türker Ejder ve rehber öğretmenler katıldı.
Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Uzman Hemşire, proje yazarı Halil İbrahim Ölçüm, programda söz konusu projeyle ilgili bilgi verdi.
Kamu ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği içerisinde uygulanacak proje kapsamında, bağımlılıkla mücadeleye yönelik yenilikçi bir metot uygulanacağını belirten Ölçüm, şunları söyledi:
“Ergenlik döneminde, gençler bağımlılık yapan maddelerin verdiği zararı aslında biliyor. Hem korkuyor hem de bilinmeyene karşı bir merak duyabiliyor. Bu gizemi kendi başlarına çözmeye çalıştıklarında da bazen bocalıyorlar. Bu bocalama tamamıyla beyin gelişimi ile alakalı bir durum. Beynimizin frontal (ön) lobu gelişimini 18-20 yaşına kadar anca tamamlıyor. Karar alma ve kontrol mekanizması başta olmak üzere dikkat, hafıza, ilişki yönetimi gibi becerilerde zorlanabiliyorlar. Bu nedenle bu süreçte yardım alınması önemli. Geliştirdiğimiz modelde; genellikle lise 1 döneminde olan ve etrafında olumlu örnek olabilecek rol modellere erişimi zor olan çocukları tespit edip, bunlara rol model olacak üniversite öğrencileriyle eşleştireceğiz. Bu sayede destek almasını sağlayacağız.”
Ortaöğrenim dönemini sağlıklı atlatmış 30 üniversite öğrencisi ile riskli davranışlar gösteren lise 1’inci sınıf öğrencileri eşleştirirken, aynı hobilere sahip olmalarına ve kişilik özelliklerinin uyuyor olmasına dikkat edileceğini aktaran Ölçüm, şunları kaydetti:
“6 ay boyunca haftada en az bir gün ve günde en az iki saat, üniversite öğrencisi, lise öğrencisiyle evde veya kütüphanede bir araya gelerek düzenli olarak birlikte ders çalışacaklar. Bizim onlara sunduğumuz 8 başlıktaki konularla ilgili de motivasyonel görüşme, bilişsel davranışçı yaklaşımlardan yararlanılarak hazırlanmış ve yapılandırılmış 10-15’er dakikalık kısa müdahalelerde bulunacaklar. Bu müdahaleler tamamen bizim kontrolümüzde ve izlemimizde olacak. Bu eğitim programında, duygularını ve düşüncelerini yönlendiren duyguları nasıl tanıyacağını, arkadaşlarını nasıl doğru seçeceğini, okul başarısının nasıl artacağını, kendine uygun sosyal faaliyetlere nasıl katılacağını, bir sorun olduğunda ne yapması gerektiğini, bağımlılık yapan maddelerden uzak kalması için ne yapmaları gerektiğini ve teknolojiden nasıl etkili yararlanacaklarını işleyeceğiz.”
“30 gencin maddeden uzak kalmasını sağlayacağız”
Ölçüm, bağımlılık konusunun genellikle toplumsal sorun olarak görülmesine bağlı olarak toplumsal çözümler geliştirilmeye çalışıldığını belirterek, şöyle devam etti:
“1990’lı yıllarda yapılan çalışmalara bakıyorsunuz, ‘acaba böyle yapsak işe yarar mı’ deniliyor ama son dönemde yapılanlara baktığımızda hedef odaklı, tematik, yenilikçi ve sürdürülebilir olduğunu görüyoruz. Bu dört koşulun sağlanıyor olması lazım artık bu tür projelerde. Bizim proje de tematik, yenilikçi, hedef odaklı ve sürdürülebilir. Proje tamamlandığında bir model geliştirmiş ve ön uygulamasını yapmış olacağız, artılarını ve eksilerini göreceğiz. En önemli çıktımız ise şimdilik 30 gencin ve ilerde bu model yaygınlaştığında ise birçok gencin bağımlılık yapan maddelerden uzak kalmasına katkı sağlamış olacağız.”
Hitit Üniversitesi Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Selen Özakar Akça da bu projede kamu ve sivil toplum kuruluşlarının bağımlılıkla mücadele adına gerçekleştirilen işbirliğiyle güzel bir sinerji yakalanacağını söyledi.
Proje kapsamında özellikle üniversite öğrencileriyle eşleştirilecek ortaöğretim öğrencilerinin belirlenmesinde rehber öğretmenlerine önemli görev düştüğünü belirten Doç. Dr. Akça, “Rehber öğretmenlerimiz aracılığıyla özellikle riskli davranışı olabilecek öğrenciler tespit edilecek ve bunlar arasından 30 öğrenci üniversite öğrencilerimizle eşleştirilecek” dedi.
Yeşilay Başkanı Ejder: “Bu faaliyetler toplumumuza fayda olarak geri dönecek”
Yeşilay Derneği Başkanı Dr. İsmail Türker Ejder de bağımlılık sorununun çok büyük bir toplumsal yük olduğunu belirterek, “Hep birlikte el atmamız gereken çok büyük bir yük. Toplumun her noktasını ilgilendiren ağır bir yük. Bir bağımlılık gerçekleştikten sonra bunu temizlemek çok zor. Çocuklarımızı ilk baştan, bağımlılığa yakalanmadan bu bilinç noktasına ulaştırırsak bizim için etkili çözüm olmuş olacaktır. Bu yapılan faaliyetler toplumumuza fayda olarak geri dönecek. Bu konuda emeği geçen herkese çok çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Ömer Sobacı da bağımlılığın insan sağlığı üzerine olumsuz etkilerinin yanı sıra aile ve toplumsal yaşamda çok büyük sıkıntılara neden olduğuna işaret etti.
Bağımlılıkla topyekun mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Sobacı, “Topyekûn mücadele etmek bütün kurumların işbirliğinde mümkün olacaktır. Bağımlılıkla mücadele, tüm kurumlar olarak önemli görevimiz. Bu projede biz de Sağlık Müdürlüğü olarak elimizden gelen desteği vereceğimizin bilinmesini istiyorum” şeklinde konuştu.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Baykam: “Herkesin kazanacağı, esas olarak gençlerin kazanacağı bir proje”
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam, “Koçum Benim Projesinin” sınırlı sayıda öğrenci ile gerçekleştirileceğini ancak etki açısından çok önemli proje olduğunu vurguladı.
Projede, Üniversitemiz Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Yeşilay Öğrenci Kulübünün de içinde yer aldığını belirten Prof. Dr. Baykam, şunları söyledi:
“Üniversitemizin, topluma hizmet noktasında sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği, kamu hizmeti veren birimlerin bir arada çalışması, diğer taraftan öğrenci kulüplerinin bir arada çalışması ve sosyal sorumluluk anlamında üniversite öğrencilerinin işin içinde olması hepsi kendi adına önemli konular. Üniversite olarak bunların her birine çok önem veriyoruz. Bizler elimizden geldiğince bu projede önemli hizmetler sunuyor olacağız. Projenin hem üniversite öğrencilerinin bilinçlendirilmesi, eğitilmesi bakımından hem de diğer öğrencilere koçluk yapmasına bağlı olarak kişisel gelişimlerine katkısı olacak. Dolayısıyla sonuçta herkesin kazanacağı, esas olarak gençlerin kazanacağı, toplumun kazanacağı bir proje. Bağımlılık adına önemli sonuçları olacağını düşünüyorum.”