Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurcan Baykam, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nin (KKKA) gribe benzer bulgularla başladığını belirterek, hastalığın geçiştirilmemesi gerektiği uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Baykam, yaptığı açıklamada, havaların ısınmasıyla Çorum ve çevresinde kene vakalarının görülmeye başladığını söyledi.
Hava sıcaklıklarının birkaç gün 30 dereceye yaklaşmasıyla Çorum'da 6 kişinin KKKA teşhisiyle hastanede tedavi altına alındığını belirten Baykam, özellikle hayvancılıkla uğraşan, kırsal kesimde yaşayanların dikkatli davranması gerektiğini vurguladı.
KKKA virüsünün, kenenin tutunmasının yanı sıra, vücuttan çıkarılma sürecinde çıplak elle temas edilmesiyle de bulaşabildiğini dile getiren Baykam, vücutta kene tespit edildiğinde sağlık kuruluşuna gitmek için zaman kaybetmeden vücuttan cımbız, plastik eldiven, kağıt ya da kumaş kullanılarak çıkartılması gerektiğini aktardı.
Hastalığa yakalanmamak için öncelikle kene ile temas ihtimallerinin ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çizen Baykam, kırsal kesimde bulunulduğu sırada paçaların çizme ya da çorabın içine sokulması, eve dönüşte ise mutlaka beden kontrolü yapılması gerektiğini hatırlattı.
Vücutta kene tespit edilmesi durumunda çıkartılarak, mutlaka hekime başvurulması gerektiğine dikkati çeken Baykam, şöyle devam etti:
"Kırım Kongo Kanamalı Ateşi öyle bir hastalık ki ilk 1-2 gün özellikle gribe benzer bulgularla başlıyor. Ateş, kırgınlık, kas ağrısı, eklem ağrısı gibi bulgular grip ile karışabiliyor. Hem kişinin kendisi hem de hekimlerin bu konuda oldukça duyarlı olmaları gerekiyor. Grip oldum deyip geçiştirmemeli. Mutlaka eğer bir meslek olarak hayvancılıkla ilişkili bir meslekteyse, kene ile teması varsa, bir kene tutunma öyküsü varsa son günlerde mutlaka bu bulguların bir Kırım Kongo Kanama Ateşi hastalığı olabileceğini de akla getirmeli. Hem kişi hem hekim. Bu açıdan duyarlı olunmalıdır."
KKKA'nın halen bilinmeyen yönleri var
KKKA virüsünün gelişim süreci ve tedavisiyle ilgili halen bilinmeyen yönlerin olduğunu, bu konudaki araştırma ve çalışmaların sürdüğünü aktaran Baykam, "Biz de Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak enfeksiyon hastalıkları kliniğimizde bu konudaki tecrübeli hocalarımızla hem ulusal, hem uluslararası çalışmalarımıza, projelerimize devam ediyoruz. Bu konudaki tecrübelerimizi diğer merkezlerle paylaşarak, teknik iş birlikleriyle hem tedaviye hem sürece yönelik yeni bilgileri, dünya literatürü sunmaya çalışıyoruz." dedi.