Makine ve imalat teknolojileri alanında ihtisaslaşan Hitit Üniversitesinde yürütülen proje kapsamında atık soğan kabuklarından yara örtü malzemesi geliştirildi.
Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Bengi Özkahraman ve Dr. Öğr. Üyesi Gamze Nur Müjdeci, üniversitenin ihtisaslaşma alanı kapsamında atıkları değerlendirerek katma değeri yüksek biyoteknolojik ürünlerin üretilmesi için çalışmaya başladı.
Bölgesel kalkınma odaklı proje ile Çorum'un Alaca ilçesinde yoğun olarak yetiştirilen ve “Alaca Moru” olarak adlandırılan tescilli soğan türünün kabuklarından termal yara örtü malzemesi üretildi.
Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Gamze Nur Müjdeci, soğan kabuklarının hem tarlada hem de depolama ve taşıma sırasında yoğun şekilde ortaya çıktığını ifade ederek bertarafının oldukça külfetli olduğunu söyledi.
Soğan kabuklarının başta kuarsetin olmak üzere yüksek fonksiyonel bileşiklere sahip olduğundan oldukça zengin bir antioksidan kaynağı olduğunu kaydeden Müjdeci, biyoteknoloji laboratuvarında bu kaynağın değerlendirilmesini hedeflediklerini ifade ederek şunları söyledi:
“Bu kapsamda kendi yöntemlerimizle soğan kabuğu özütü elde ettik ve bu özütün hem kanser önleyici hem anti bakteriyel hem de antioksidan etkilerini ortaya koymuş olduk. Bu bağlamda da aynı zamanda kozmetik, ilaç sanayi, gıda takviyesi, gıda bileşeni ve ambalaj bileşeni olarak kullanılma özelliklerini de araştırmaya devam ediyoruz. Laboratuvar koşullarımızda ürettiğimiz bir başka biyoteknolojik ürün ise pullulan. Pullulan aslında kıvam arttırıcı özelliği, oksijene karşı bariyer özelliği ve mükemmel film oluşturma özelliği nedeniyle hem nişasta ikamesi olarak gıdalarda kullanılabiliyor hem de ilaç, kozmetik ve diğer gıda takviyesi alanlarında çok yaygın bir kullanıma sahip. Dolayısıyla biz burada Çorum’daki elmalardan izole ettiğimiz yerli bir mikroorganizma kullanarak pullulan üretimimizi de gerçekleştirmiş bulunuyoruz.”
“İyileşme sürecini aktif olarak destekliyor”
Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Bengi Özkahraman, üniversitenin ihtisaslaşma alanı makine ve imalat teknolojileri kapsamında elde edilen ilk ürünlerden olan pullulan ve kuarsetin içerikli soğan kabuğu özütü kullanarak transdermal yara örtü malzemeleri geliştirdiklerini belirtti.
Geliştirdikleri yara örtüsüne ilişkin açıklamalarda bulunan Özkahraman, “Geleneksel yara örtü malzemeleri, bir bariyer görevi görürken yarayı diş etkilerden korur. Ancak bizim geliştirdiğimiz üründe kuarsetinin güçlü antioksidan ve antibakteriyel özellikleri sayesinde iyileşme sürecini aktif olarak destekliyor.” dedi.
Suyu seven yapısı sayesinde yara bölgesini nemli tutarak doku yenilenmesini de teşvik ettiğini ifade eden Özkahraman, şöyle devam etti:
“Bu malzemeleri iki farklı formda ürettik. Bunlardan ilki yüzeysel yaralar için geliştirdiğimiz ince film formu. Bu özellikle kesikler ve sıyrıklar için oldukça pratik bir çözüm sunarken diğer formumuz ise daha yenilikçi bir form olarak karşımıza çıkıyor. Orta derinlikte şekilsiz yaralar için görünür ışık altında jelleşebilen, enjekte edilebilir bir yara örtüsü malzemesi geliştirdik. Bu sayede düzensiz, şekilsiz yaralara da uyum sağlayarak kişiye özel bir tedavi imkanı sunuyor. Aynı zamanda yara bölgesinde doku iskelesi görevi görerek yaranın iyileşmesini teşvik ediyor. Yaptığımız analizler sonucunda proje kapsamında elde ettiğimiz kuarsetin içerikli soğan kabuğu özütüyle hazırlanan yara örtü malzemesi ve ticari olarak kullanılan kuarsetin ile hazırlanan yara örtü malzemesinin benzer özellikte olduğu olduğunu tespit ettik. Bu doğal kaynaklardan elde edilen bileşenlerin, biyomedikal alanlarda yüksek potansiyele sahip olduğunu gösteren önemli bir bulgu olarak karşımıza çıkmakta.”